47. Bölüm- Peki Şimdi Biz Neyiz?

34.4K 1.3K 1K
                                    

"Yani o gün beni buraya getirdiğinde, aslında dünyana almıştın." diye mırıldandı Hilal gökyüzüne bakarken.

Kızın elini sıkan adamın dudaklarında bir gülümseme belirdi.

"Seni gerçek anlamda dünyama kabul ettiğim gün, her şeyi kabullendiğim gün... Fuları bulmamdan sonraki gündü aslında. Seni tanımak istiyordum. Seninle konuşmak istiyordum. Ağaç gördüğümde istemsizce aklıma üşüşen o cesur stajyer yanı başımdaydı ve ben... 3 yıl önce yaptığım gibi kaçmak istemiyordum. O fuları bulduğum gece, kulağımda söylediğimiz şarkılar, elimde... Elimde fuların uyuyakalmışım. O gece kabus görmedim. Söylemiştim zaten o zamanlar sayende kabus görmediğimi... O gün, yıllar sonra ilk defa Gökyüzü Sohbetleri'ni tekrardan yaptım. Annemle babama, seni anlattım. Ela gözlü Hilal'i..."

Derin bir nefes alan Burak, bakışlarını karşısındaki manzaraya çevirdi. Uzun bir süre sessiz kaldığında Hilal, adama döndü.

"Neyi anlatamıyorsun?.. O günü mü? Sahilde bıraktığın gün de var. Hangi birini çözeceğiz şu an? Ben... Elim elinde de olsa, kalbim kalbinde de olsa... Hâlâ çok kırgınım Burak. Hâlâ kızgınım! Beni sevdiğini söylemen kilidi açmış olsa da... O hislerimi, yaşadıklarımı, döktüğüm gözyaşlarını unutamıyorum. Yaşanan, anlatılan onca şeye rağmen gitmen... Tamam ben de yaptım o hatayı. Korktum! Seni kaybetmekten korktum! Bu yüzden de kaçtım ama... Bu kaçış sadece 5 gün sürdü. 15 gün değil... Ben..." derin bir nefes alan Hilal elini kalbine götürdü.

"Buram acıyor benim Burak. Çok acıyor..."

Kızın sessiz haykırışını duyan adam çaresiz bir sesle konuştu.

"Acımasın... Acıttığım gibi onarmasını da bilirim ben. Sana bunları yaşatmayı asla istemezdim Kelebeğim. Ömrümün sonuna kadar pişmanl..."

"Sen kalbimi, bütün benliğimi benden çaldın... Berbat günler geçirdim. Ruhsuz bakışlarla, sahte gülümsemelerle dolaştım. Sevdiklerimin hepsinin gözlerinde endişe ve çaresizliği gördüm fakat hiçbir şey yapamadım... Hırçınlaştım, sürekli çıkıştım, benliğimden çıktım! Sana çok kızgınım. Fakat öyle şeyler yapıyor öyle şeyler söylüyorsun ki... Seni sevmekten başka bir şey de yapamıyorum. Gerçi... Hiçbir şey yapmasan da seni sevmeye devam ederim. Ettim de... Ben, beni ezip geçen adamı sevmeye devam ettiğim için kendime kızdım. Kendime kızmama sebep olduğun için de sana kızdım. Sen..." derin bir nefes alan Hilal isyan dolu bakışlarla adama baktı.

"Aklım almıyor yaa. Ben, seni bu kadar çok severken... Nasıl gittin? Beni severken demiyorum bak... Seni severken nasıl gidebildin? Bana bunu nasıl yapabildin? Düşünüyorum, düşünüyorum ama... Cevabını bulamıyorum. 'Hava güzel ama sallanırken üşürsün. Bu yüzden hırkanı al' diyen adam... Beni sağanak yağışın ortasında saatlerce bıraktı. Kaç tane serum yedim biliyor musun sen? Bir ara tek öğünüm çorba, ilaç, serum üçlüsüydü..."

Başını öne eğen Burak, pişmanlıkla dolu bir nefes aldı.

"Ben..."

"Tek bir şey soracağım. Bir daha olsa... Yine aynı şeyi yapar mıydın? Şu an değil! Zamanı geri alabilsek, gittiğinde bunların yaşanacağını bilsen... Yine de gider miydin?"

Burak, soruya cevap vermedi... Ve herkesçe bilinen bir şey vardı ki, sükut ikrardandı. Bunun bilincindeki Hilal elini çekti.

K.İ.T. I (Cevapsız Sorular) -FİNAL OLDU-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin