24. Bölüm- Sakladığın Başka Bir Şey Var Mı?

30K 2K 331
                                    

⚠️Bilgilendirme; Yazar olayları birbirine bağlarkenki beyin patlatma işine delicesine aşık takıntılı manyak bir psikopattır 🤣 Bilgilendirme bitmiştir.

Bu bilgilendirmeyi yaparkenki tarih 03.12.2022.
Kitabı yazmaya başlayalı 3 yıl oluyor. Tabii ben sırf yazma aşkımla giriştiğim kitabımın bu denli büyüyeceğinden bihaber olduğum için bu bölümlerde ve gelecekte kendim çalıp kendim oynuyordum. Kurgudaki puzzle'ları birleştirip ortaya bir şekil çıkarmaya gerçekten de bayıldığım için de kendi romanımda, beynimin birleştirdiği parçaları yazmakta bir sakınca görmemiştim açıkçası.

Yani niye göreyim ki benim kurgumdu okuyan tek tük kişi de arkadaşlarımdı. Ancak işte bir yerden sonra okuyucu kitlem artmaya başladı ve bu bağlantı durumu insanlara aşırı gelmeye başladı. Haksız sayılmazlar. Özellikle de baştan sona bir nefeste okuduklarında bu durum göze batıyor ancak ben kitabı 2 yılda belli aralıklarla yazıp yayınladığım için yazarken ipin ucunun koptuğunu anlamamışım.

Okuyucu arttıkça bu kördüğüm olayları hakkında nazik eleştiriler ve sanki ben yorumları görmüyormuşçasına (ki hepsini tek tek okuyorum) yapılan kısmen şahsıma olan ve beni kıran/yoran/yıpratan yorumlar artmaya başladı. Bu yüzden baştan toplu bir duyuru koyma ihtiyacı hissettim. Herkese tek tek böyle yazmaktansa burada dursun. Okuyan okur okumayan zaten şu ikinci kategori yorumlarıyla ağız burun bana pardon kitaba dalar 🥲

Dediğim gibi o kurgu aşamasındaki olay sevdiğim bir durumdu ve ben de yazarken sonunu düşünmeden yazdım. Şimdi düzenleme imkanım olsa bile hangi düğümü açayım? Hangi karakterimden vazgeçeyim? Hangi olayı çöpe atayım? Cevap çok basit. Hiçbiri! Beni her karakterine duygusal olarak bağlanan bir anne gibi görebilirsiniz. Şu zamana kadar okuduklarınız, karakterim ve KİT'e olan bağlılığım hakkında az buçuk fikirlere neden olmuştur.

Her insanın, her karakterin, her olayın insanın ruhuna nakşolduğunu düşünürüm. Ruha, kalbe işlenir ve istesen de atamazsın. KİT de benim için böyle bir şey. Ruhuma, kalbime, beynime nakşolmuş; varlığı, adı ve nesneleriyle gülümseten bir mutluluk kaynağı. Sizin 2 günde okuyup bırakacağınız, unutacağınız ya da bir gün final vereceğiniz bu kitap benim ciddi anlamda tüm hayatım, emeklerim, hayallerim, gözümün nuru.
Bu yüzden ya bazı yorumların çok yaralaması 💔

Neyse 🦋 olmayı bırakıp sizi bölümünüzle başbaşa bırakıyorum.

Keyifli okumalar dilerim 🌼

🌙

"Hazır seni İstanbul'da bulmuşken... Eşimle tanıştırayım" dedi hastanenin Başhekimi olan Ferman.

"Çok isterim! Zaten düğününüze de gelemedim" diye karşılık verdi hastane yatağındaki Salih.

Ferman, Salih'in liseden arkadaşıydı. 7 yıl önce, Salih sayesinde Sinan'la tanışmasıyla birlikte askeriyeyle ilişkisi başlamıştı. Sahibi olduğu Özel Taşkır hastanesi her daim askerlere hizmetteydi. Öyle ki Zonguldak'ta yaralanan Salih, helikopterle direkt buraya getirilmişti.

Onlar muhabbet ederken içeri giren Ediz odadakilere baktı.

"Maşaallah. Maşaallah! Daha yok muydu birileri? Onları da çağıraydınız(!). Doluşmuşunuz hepiniz buraya. Siz askerlere özel havaalanı büyüklüğünde bir oda şart oldu. Sabahtan beri gelmeyen kalmadı mübarek! Başhekimim siz de buradaymışsınız. Ne de güzel(!). Odadakileri çıkaracağınıza muhabbet ediyorsunuz... Hastamı bir rahat bırakın artık!"

"Sus bakayım sen! Adam yıllar sonra İstanbul'a gelmiş. Olsun o kadar" dedi Başhekim.

"Yalnız Ferman amca... Geldi değil... Getirildi olacak o!" dedi Burak imalı bir şekilde.

K.İ.T. I (Cevapsız Sorular) -FİNAL OLDU-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin