23. Bölüm- Geçmişe Değil, Sana Tutunayım

26.5K 2K 469
                                    

Doktor odasına hızla giren Burak, oradaki sandalyeye düşercesine oturdu. Titreyen elleriyle elindeki sudan bir yudum aldı.

Yoğun bakıma giderlerken Burak'ın bembeyaz bir suratla Ediz'in odasına girdiğini gören Emre ve Hilal peşinden girdiler.

"Burak?" diye adama seslendi Hilal endişeli bir sesle.

"Kardeşim ne oluyor? Kendine gel!" diyen Emre, Burak'ın yanına çöktü.

Gözlerini kapatan Burak kesik kesik nefesler alıyordu. Hilal, Emre'den rica ederek onun yerine geçti. Burak'ın yanına çömeldi ve adamın ellerini tuttu.

"Burak gözlerini açar mısın?" diye sordu yumuşak bir sesle.

Burak, hiçbir tepki vermedi.

"Alfa'm? Lütfen? Bana bakar mısın?"

Kızın yalvaran sesi karşısında Burak gözlerini açtı. Yeşil gözleri kıpkırmızı olmuştu. Ve o gözler bir sürü duyguyu barındırıyordu.

"Ediz, Salih amcamın uyandığını söyledi! Babası iyi! Ne oldu birden böyle?" dedi Emre kafası karışmış bir şekilde.

Yanıt vermeyen Hilal, Burak'ın gözlerindeki duyguları çözmeye çalışıyordu.

"İyiyim ben!" dedi Burak pürüzlü bir sesle.

Hilal'i ayağa kaldırdıktan sonra kendisi de kalktı.

"Hadi gidelim!"

Onların hiçbir şey olmamış gibi odadan çıktığını gören Hilal peşlerinden çıktı ve inanamamazlıkla konuştu.

"BU MU YANİ? Öylece kabul mü ediyorsunuz?"

Yürümeyi bırakan Emre, arkasını dönüp kıza baktı. Burak da durdu fakat kıza bakmayı reddetti.

"Neyi kabul ediyormuşuz?" diye sordu Emre.

"Az önce yaşanan olayı! Burak resmen kriz geçirdi. Ve sorgulamadan gidiyor musunuz? Hadi onu anlarım da... Sen Emre? Sen bunu nasıl yapabiliyorsun?"

Hilal'in suçlayıcı ses tonu karşısında Emre derin bir nefes aldı ve sakince konuştu.

"Burak'ı tanımıyor musun Hilal? Konuşmayacak zaten. Boşuna kavga etmenin anlamı yok!"

Hilal kızgın bir şekilde söylendi.

"Konuşmadığından bu kadar kötü zaten! Bunca yıl siz o..."

"Yeter!" diye mırıldandı Burak buz gibi bir ses tonuyla.

"Yetmez!" dedi Hilal de karşılık olarak.

Burak, öfkeyle kıza döndü. Yumruk yaptığı elleri ve dik duruşuyla korkutucu görünüyordu. Hilal'in şefkatle bakan gözlerine baktığında öfkesi bir balon misali söndü.

"Kalbini kırmak istemiyorum Hilal! Bu konuyu kapatalı..."

"Kapatmayacağım Burak! Az önce aklından geçenleri söylemeden olmaz" dedi Hilal inatçı bir sesle.

Burak sinirli bir şekilde dişlerini sıktı. Sakinleşmeye çalışan adam arkasını dönerek yürümeye başladı.

"DAHA NE KADAR KAÇACAKSIN?"

Hilal'in hüzün dolu haykırışını duyan adam sendeledi. Hilal, adamın önüne geçti ve yüz yüze gelmelerini sağladı.

"Yetmedi mi sence de Burak? Artık..."

"KARIŞMA! Bu benim hayatım. KA-RIŞ-MA!"

Kızın yanından geçmeye kalkan adam, Hilal'in kolundan tutmasıyla öfkeli bir nefes aldı.

K.İ.T. I (Cevapsız Sorular) -FİNAL OLDU-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin