29. Bölüm- Özel Bir An, Özel Bir Dil

26.7K 1.8K 157
                                    

Masal kitabını kapatan Hilal, uyuyan Eftalya'nın saçlarını okşadıktan sonra mırıldandı.

"Ne kadar daha kapıda dikilmeye devam edeceksin acaba Olric?"

Kapının yanına yaslanan Burak'ın dudaklarında bir gülümseme belirdi.

"Merak ediyorum. Bakmadan izlendiğini anlaman... Bu bana mı özel yoksa 6. hissin mi?"

"İkisi de sanırsam. Fakat... Sana özel kısmı daha ağır basıyor. Şöyle anlatayım! Bir deney yapılsa... 10 farklı oda olsa ve onlardan birinde sen olsan... Gözüm kapalı bir şekilde beni o odalara götürseler... Senin bulunduğun odayı bulurum. Hatta... Senin durduğun yeri bile bulurum. Gerçek dışı geliyor ama... Senin geldiğini kalbimin hızlanmasından anlıyorum. Tüm duygularım bas bas bağırıyor 'Aşık olduğun o yeşil gözler şu an sana bakıyor' diye. Aslında... Bakmasan da orada olduğunu hissediyorum. Küçükken mahallemizde çok sevdiğim bir amca vardı. Her gelmeye bana şeker verirdi. Ve ben... Onun külüstür arabasının sesini, onlarca arabanın içinden seçerdim. Geldiğini anlayıp kapıya koşardım. Sen geldiğinde de öyle... Yere basışından, nefes alış-verişlerinin sesinden sen olduğunu anlıyorum. Bana bakman işimi kolaylaştırıyor sadece... Merakınızı giderebildim mi Efendim?"

"Giderebildiniz Hanımefendi" dedi Burak gülen sesiyle.

İkili, bir süre birbirlerinin bakışlarında kayboldu. Hilal'in ayağa kalkmasıyla da uyuyan Eftalya'yı odada bırakarak çıktılar.

Yan yana sessiz adımlarla holde ilerlerken, etrafı inceleyen Hilal adama dönerek sordu.

"Demek tüm lise hayatını burada geçirdin?"

"Evet. Bu koridorda az kavga etmedik Emre ile."

"Olumlu bir özellikten önce olumsuzu söylemek... Tam senlik bir durum!" dedi Hilal memnuniyetsiz bir şekilde.

Duraksayan Burak kızın saçlarını karıştırarak kahkaha attı.

"Şikayet mi ediyoruz Asena Hanım?"

"A-aaa. Olur mu öyle şey? Ben hiç şikayet eder miyim?(!)"

"Di'mi? Sen kiiiim şikayet kiiim?"

Burak'ın eğlenceli sesi karşısında ona baktı kız. Geldiğinden beri söylemek istediği fakat cesaret edemediği şeyi söyledi bir anda.

"Burak? Bana odanı göstersene."

"Hmmm... Meraklı Kelebek yine iş başında anlaşılan. Gel bakalım!" diyen adam kızın elinden tutarak kapısı kapalı olan odalardan birine götürdü.

Odaya giren Hilal, şok içerisinde bakakaldı. Peşinden giren Burak, kapıyı hafif aralık bıraktıktan sonra kızın peşinden girdi.

"Burası..."

"Şu an evdeki en büyük oda. Emre bodrumdaki odayı hobi odası yapınca... Enver babam da bana bu odayı verdi. Haksızlık olmasın diye."

Hilal, şaşkınca odaya bakmaya devam ediyordu. Oda 4'e bölünmüş gibiydi. Ve hobi odasından farksızdı.

Bir köşesinde olabildiğince maket puzzle vardı. Uçağından gemisine, evinden arabasına...

Diğer bir köşesi ise haritalarla doluydu. Dünya haritası, kıtaların, ülkelerin hatta şehirlerin haritası. Bunlar da puzzle'dandı.

Başka bir köşesindeyse bir bilgisayar masası vardı. Tavandaki profesyonel projeksiyon makinesi ve büyük ses sistemi olmasa bu garip bir şey değildi aslında.

Fakat Hilal'i asıl etkileyen bunların hiçbiri değildi. Tüm duvarı boydan boya kaplayan kütüphaneydi. Kütüphaneye yaklaşan kız, gördüğü kitaplarla "Vay canına!" diye mırıldandı.

K.İ.T. I (Cevapsız Sorular) -FİNAL OLDU-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin