20. Bölüm- Gözlerinden Öpmek

34.4K 1.9K 577
                                    

Uykusundan bir anda uyanan Hilal, tavanla bakışmaya başladı. Hastane odasındaydı. Uyuyakalmış olmalıydı. Kararan havaya bakılırsa da daha sabah olmamıştı.

'Bu saatte neden uyandım ki?'

Bu düşüncesinin hemen peşine duyduğu ezan sesiyle gülümsedi. Anlaşılan Ezân-ı Muhammedî onu uyandırmıştı. Oturduğu yerde doğrulurken duyduğu mırıldanma sesiyle kaşlarını çattı.

"Anne lütfen! Lütfen ölme..." diyen fısıltıyı duyduğunda aceleyle yataktan kalktı. Perdeyi çekerek odaya ışık gelmesini sağladı ve hızla Burak'ın uyuduğu yatağa gitti. Burak cenin pozisyonunda, elleri yumruk olmuş bir şekilde sayıklıyordu. Gözündeki gözyaşı izlerini gören Hilal'in nefesi kesildi. Kesik kesik nefesler alan adamın alnında ter damlacıkları birikmişti.

"Lütfen! Lütfen uyan!" diyerek sayıklamaya devam etti adam. Sesi, korkmuş küçük bir çocuk kadar aciz çıkıyordu.

"Burak!" diye seslendi Hilal. Sevdiğini o halde gördüğü için acıyan kalbi, gözlerinden yaş olarak dökülmeye başlamıştı.

Hilal, titreyen elleriyle adamın omzuna dokundu. Kabus gören adamdan bir inleme koparken, tekrardan sayıkladı.

"Ben... Ben çok korkuyorum!"

Hilal, elini ağzına götürerek hıçkırdı. Burak, geçen yıllara rağmen, bu şekilde kabus görecek ne yaşamıştı?

"BURAK!"

Hilal, sayıklayan adamı omuzlarından sert bir şekilde sarsmaya başladı. Kısa süre sonra aniden genç kızın dünyası alt üst oldu ve kendini Burak'ın üstünde buldu. Boynunda hissettiği ellerle şok içinde karşısındaki adama baktı. Kendisine bomboş bakan kızarık yeşil gözlerle karşılaştığında afalladı. Karşısındaki adamın kendisine tanımıyormuş gibi baktığını gören genç kız büyük bir şaşkınlıkla fısıldadı.

"Alfa?"

Hızlı hızlı nefesler alan Burak, bu hitapla kendine geldi ve kızın boynundaki ellerini geriye çekti.

Yaptığı şeyi yeni farkederek "Özür dilerim!" diye fısıldadı pişmanlıkla. Sesi o kadar kısık çıkmıştı ki... Hilal, dudaklarını okumasa ne dediğini anlayamazdı.

Doğrularak yatağın üzerine oturan adam, titreyen ellerini başının arasına aldı.

"Burak?" diye fısıldadı Hilal ona yaklaşarak.

Kesik kesik nefesler alan adam, sessiz kaldı.

"Lütfen? Bir şey söyle! Korkutuyorsun" diye mırıldandı Hilal, adamın ellerini avuçlarının arasına alırken.

"Nasıl hissediyorsun? Anlat... Lütfen?"

Burak, elini geri çekmeye çalıştı fakat Hilal, buna izin vermedi.

"Lütfen..."

Hilal'in ses tonu adamın başını kaldırıp ona bakmasına sebep oldu. Kızın, kızarık gözlerini gördüğünde, acıyla gülümsedi.

"Yine seni ağlattım sanırım ha?"

"Boşver beni! Sen nası..."

Genç kız, yüzünde hissettiği parmaklarla cümlesini tamamlayamadı.

Kızın gözyaşlarını silen adam fısıldadı.

"Deliler gibi istiyorum biliyor musun? Seni boşverebilmeyi... Hayatımda hiçbir şeyi bu kadar istemedim hatta! Keşke yapabilseydim. Belki o zaman... Her şey daha kolay olurdu!"

K.İ.T. I (Cevapsız Sorular) -FİNAL OLDU-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin