Okuyan, yorum yapan ve oy veren herkese çok teşekkür ederim. İyi okumalar hepinize. Öptüm 😘
____________
İznim bitmişti. O adamı da yakalamışlardı. Yarın okullar açılıyordu. Batı artık iyiydi. Yarın okulların açılması demek beni okula bırakıp ordan da İstanbul'a dönecek demekti. Üzülüyordum. Ama onun içi rahattı. Yaman ile sevgiliydik ve beni ona emanet ediyordu. Batı ona çok güveniyordu. İdil'e ise kafayı takmış durumdaydı.
Akşamdı. Batı bir yere yayılmıştı, ben bir yere. Yaman yoktu. Her zamanki gibi görevdeydi. Bu durum benim canımı sıkıyordu, onu merak ediyordum ama yapacak bir şey yoktu. O bir askerdi. Onlar olmasa halimiz vahim olurdu. Bizi koruyup kollayanlardı. Hepsi de bu vatan için canlarını hiçe sayarak şehit oluyordu. Sırf gece biz rahat uyuyalım diye dağlarda nöbet tutuyor, çatışıyor, kötülerin peşinde koşuşturuyorlardı. Masum insanlar zarar görmesin diye uğraşıyorlardı. Böyle güzel bir mesleği vardı işte. Kutsal bir meslekti.
"Ya bu kız bana niye böyle davranıyor?" dedi elindeki telefonu yanına fırlatan Batı. Yanına gittim. Kolunun altına girdim.
"Hangi kız?" dedim.
"Bana kötü davranan kaç tane kız var aceba?" dediğinde güldüm.
"Birçok, pek çok, çok. Daha saymamı ister misin?" Kollarını çekti. Dudağımı bükünce geri sardı beni.
"Haklısın galiba. Anlamıyorum bu işlerden hiç. Tipsiz miyim ben? Ya da duygusuz falan mı? Bak size, anlaştınız, konuştunuz. Oldu. Ben gittim bir mal Açelya sevdim. Ciddi bir ilişki değildi. Şimdi birine karşı bir hoşlantı hissediyorum ama o bana hep laf atıyor. Beni ciddiye almıyor. Onu gördüğüm günden beri onunla konuşmaya çalışıyorum. Instagram'ını buldum diye baya kızdı. Ben napacağım Rüya? Bu İdil beni sevmeyecek, ben artık bırakayım mı? Vageçeyim mi? Bir şey söyle bana," dedi ve sustu. Elimi saçına götürdüm. Dağınık saçlarını iyice dağıttım.
"Sen muhteşem bir adamsın. Yakışıklısın, eğlencelisin. Sevince harbi seversin. Biliyorum, bir gün gerçek aşkı bulacaksın. İdil neden böyle davranıyor bilmiyorum ama merak etme. Sen hislerinden daha çok emin olursan bana söyle. Ben onunla konuşurum. Kızla konuş ama sıkma. Abaza abaza gibi de konuşma. İlk gün kıza yemek gibi davrandın. Kız utangaç. Yapma böyle şeyler, yakışıklım." Gülüştük.
"Özleyeceğim ben burayı kız," dedi.
"Burayı mı, beni mi? Pis," dedim. Daha sıkı sarıldı.
"Seni tabii ki. Mal," dedi.
"Ben napacağım tek başıma ya?" dedim.
"Annenin yanına gideceğim akşamları, görüntülü arayacağım hep. Tabi sen konuştun. İçin rahat. Ama ben gidince için daha da rahat edecek ,biliyorum. Seni hep görüntülü arayacağız. Eğer uygunsuz bir zamanda arıyorsam da oh olsun," deyip güldü.
"Ya boşuna demiyorum pislik diye, pislik!" deyip kalktım.
"Nereye be?" diye seslendi arkamdan.
"Mısır patlatacağım, film bul hemen," dedim. Geçenlerde eve wi-fi bağlatmıştık. Televizyonum küçük ama akıllı televizyon olduğu için de wi-fiye bağlanıp bir şeyler izleyebilirdik. Mutfağa geçtiğimde önce Yaman'ı aradım. Telefonu hâlâ kapalıydı. Mısırı patlatıp içeriye geçtim. Batı gülerek telefona bakıyordu. Geldiğimi bile anlamadı. Yanına oturduğumda sıçradı. İdil'in resmine bakıyordu. Hemen kapattı. Batı ötekilerde hiç böyle değildi. Anlamıştım ona karşı farklı olduğunu. Hiçbir şey demedim bu konu hakkında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMUTANIN RÜYA'SI
Teen FictionBir yanda yeni, atanmaya çalışan bir öğretmen. Mesleğini yapmayı bekleyen, hakkını vererek yapmayı isteyen bir öğretmen, Rüya Doğan. Bir yanda mesleğini severek yapan bir asker, Yaman Kaya. Görev yerinin değişmesi ile komutan olan Yaman zaten oraya...