15.BÖLÜM

3K 143 19
                                    

DİKKAT: BÖLÜM ÇOK ZORLANARAK YAZDIĞIM BİR BÖLÜMDÜ. YAŞI KÜÇÜK OLANLAR OKUMASIN BENCE. MAALESEF Kİ GÜNCEL OLAYLAR BUNLAR. SESİMİ ÇIKARMAK, TEPKİ GÖSTERMEK AMACIYLA YAZDIĞIM BİR BÖLÜM! ETKİLENEBİLİRSİNİZ!

#kadınaşiddetehayır

____________

(Yazarın Anlatımıyla)

İdil, Batı’nın kolları arasındaydı. Doğru düzgün ne nefes alabiliyordu ne de konuşabiliyordu. 2 kurşun karın bölgesine isabet etmiş, 1 kurşun ise omzuna denk gelmişti. Asel kenara oturmuş olanları kaldırmaya çalışıyordu. Yeni güvenlik Hüseyin amca Ferit’in yaşayıp yaşamadığını kontrol ediyordu. Maalesef oğlanın kalbi atmıyordu. Ambulansı çağıran Akın olmuştu. Batı’ya destek için sürekli sakin kalmasını söylüyordu. Çocuklar silah sesinden sonra dışarı hiç çıkmamışlardı.

“Güzelim, bırakma beni, dayan. Ambulans geliyor dayan,” dedi Batı.

“Batı,” diye fısıldadı İdil.

“Yorma kendini, seni seviyorum. Biliyorum sen de beni seviyorsun. Gitme İdil,” dedi Batı gözyaşlarını tutamayarak. İdil’in de gözlerinden yaşlar akıyordu. Canı çok yanıyordu.

“Yaman’a haber ver Akın. Çabuk!” diye bağırdı Batı.

“Yaman’a çoktan haber verdim. Ellerinde herhangi bir bilgi yok. Çıldırıyor,” dedi Akın.

“Araba, araba beyazdı. Markası şahin,” dedi Batı çaresizce. Hüseyin amca Ferit’in üstünü çıkarttığı güvenlik hırkası ile örttü. “Allah rahmet eylesin,” dedi kendi kendine. İdil ve Batı’nın yanına gitti. Akın telefonda Yaman ile konuşuyordu. Hüseyin amca plakayı da görmüştü. Hemen söyledi Akın’a. Yaman artık daha umutluydu. Sevdiği kızı kurtaracaktı, bulacaktı onu. Akın, Ferit’in acı haberini Yaman’a söyledi. Yaman yıkılmıştı. Telefon hızla kapandı.

“Çok mu acıyor?” diye mırıldandı Asel. Akın hemen Asel’in elini tuttu.

“Hadi gel, içeriye gel, odamda oturalım seninle,” dedi. Asel zorla da olsa gitti.

İdil, Batı’nın suratına dokundu. “Ağlama,” diye mırıldandı. Yine iyi dayanmıştı genç kız.

“Yanıyor. Canım yanıyor. Senin canın yanınca benim de canım yanıyor. Annem gitti, babam gitti, sen de bırakma beni. Gitme İdil. Dayan lütfen,” dedi Batı. Kendinden geçiyor gibiydi ama Rüya o adamın ellerindeydi, sevdiği kadın kanlar içinde kendi kollarının arasında can çekişiyordu. Batı’nın sakin kalması ve her şeye mantıklı yaklaşması gerekiyordu. İki ambulans geldi. Birisi Ferit içindi ama o şehit olmuştu. Yine de onu götürmeleri gerekiyordu. Birisi İdil içindi. İdil çok zor nefes alıyordu. Batı’yı duyuyordu ama cevap veremiyordu. Batı ağlıyordu. Çok ağlıyordu. Rüya kim bilir ne hallerdeydi. İdil’in durumu zaten kötüydü. Onlar hastanenin yolunu tutarken Yaman sevdiği kızı bulmak için çabalıyordu. Batı gil hastaneye geldiklerinde İdil resmen nefes alamaz olmuştu. Herkes nabzının durmak üzere olduğunu söylüyordu. Hızla ameliyata aldılar. Batı ise Hüseyin amca ile hastane koridorunda kaldı.

***

Rüya’yı eve taşıdı pislik adam. Evin içinde sadece bir yatak vardı. Tuvaletten pis pis kokular geliyordu. Şömine önceden yakılmış olmalı ki ev sıcaktı. Kızı yatağa yatırdı. Rüya önceden görmüş gibiydi burayı. Evet kabusundaki eve benziyordu. Yatak oradaki yatak gibiydi. Kerim, Rüya’nın ağzını açtı.

“İğrenç herif!” diye bağırdı Rüya.

“Efendim canım, iltifat olarak kabul ediyorum bunu,” dedi Kerim. Bu adam kesinlikle normal değildi.

KOMUTANIN RÜYA'SIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin