14.BÖLÜM

3.2K 144 36
                                    

Merhaba.Oy ve yorumu unutmayalım. Kolay gele ❤️⭐

________

Hayat hepimiz için eşit değildi. Asel ve diğer çocuklar gibi düşünün. Hayat Asel’e küçük bir bebekken bile zorluklar çıkarmıştı. Şu an da küçücüktü. Okula gitmesi gereken yaşta babası onun dışarı çıkmasına bile izin vermiyordu. Psikopat adam bana zarar verir diye bu sabah Yaman yanımdaydı. El ele Asel’in evine yürüyorduk.

“Yine daldın düşüncelere,” dedi.

“Ben nerede yanlış yapıyorum Yaman? Neyi yanlış yapıyorum da kızı okula göndermek istemiyor? Gerçekten çok bunaldım. Biraz okula gelirse sosyal hizmetlerin onu alması gecikir, onun ailesinden ayrı kalmasını istemiyorum,” dedim ellerimiz sallanırken. Erkendi ve hava serindi. Beraber yürümek istemiştik. Oysa Batı ‘ne zaman istersen araba ile gidebilirsin?’ demişti. Yavaş yavaş yürüyorduk. Giydiğim ince elbiseden dolayı biraz üşümüştüm. Çiçekli ve beyaz bir elbiseydi. Altına beyaz spor ayakkabı tercih etmiştim. Üstümde montum olmasına rağmen üşüyordum. Yaman ise mont bile giymemişti. Kazak ile çıkmıştı.

“Yanlış yapmıyorsun. O adam anlamıyor. Sen en iyi öğretmensin. Bir öğretmen ya birkaç kere uğraşıp bırakır ya da hiç uğraşmaz. Sen vazgeçmiyorsun, Rüya’m.” Ona doğru baktım. O da bana baktı. Güldüm. Elinin içinde kaybolan elimi okşadı.

“Şurası,” diye mırıldandım.

“Sen adresi falan nasıl buldun?” dedi.

“Öğrencilerin dosyalarını getirmişti İdil, oradan öğrendim,” dedim. Bina kapısı zaten açıktı. Yaman belimden tuttu ve yukarı çıktık. Zile bastım. Uzun bir bekleyişten sonra biz tam gidecekken kapı yavaşça açıldı. Asel açmıştı. Dudağının kenarının patladığını gördüm. Gözyaşlarını zor tutuyor gibiydi.

“Asel,” diye mırıldanıp yanına çöktüm. Saçlarımı düzelttim. Dudağına baktım. Yaman ise sinirle soludu.

“Kimse yok mu?!” diye seslendi içeriye.

“Öğretmenim,” dedi titreyen sesi ile Asel.

“Söyle kuzum,” dedim.

“Babam annemi dövdü. Kötü baba oldu. Hiç iyi baba olmuyor zaten. Anneme çok bağırdı, vurdu. Ona bir şey yapmasın diye babamın yanına gittim. Tek elini tuttum. Bana vurdu, tokat attı. Çok acıdı. Başkası vursa acımazdı. Babam vurdu,” dedi. Artık ağlıyordu. Yaman ise hızla içeriye girdi.

“Biliyorum, biliyorum. Annen nerede? Baban nerede?” dedim. Elimi tuttu. İçeriye girmemi istedi.

“Babam sinirlenip gitti,” diye mırıldandı. Gözyaşlarını sildi. Kendi sildi. Artık öğrenmiş olmalıydı kendisinin dik durması gerektiğini. Hayatın yüklerini kendinin yüklenmesi gerektiğini. “Annem ise...” dedi. O sırada salona geldik. Yaman kadını uyandırmaya çalışıyordu. Salonun ortasında, yüzü kanlar içinde öylece yatıyordu. Asel, Yaman’ın yanına gitti.

“Uyanacak mı?” diye sordu. Yaman kafasını salladı. O sırada kadın derin bir nefes aldı ve gözlerini açtı. Tam açtı diyemem. Gözleri kısık kısık bakıyordu.

“İyiyim ben anneciğim, iyiyim,” diye mırıldandı.

“Biliyorum, anneler kızını bırakmaz, babalar da bırakmaz ama benim babam hep bırakıyor,” dedi. “Sen kızını bırakır mısın?” diye sordu Yaman’a.

“Asla bırakmam,” diye mırıldandı.

“O zaman sen iyi babasın,” dedi Asel. Yaman boğazı düğümlenmiş gibi yutkundu. “Benim babam kötü baba, keşke benim babam sen olsaydın,” dedi Asel. Hemen kalktı Yaman. Berivan Hanım’ı koltuğa yatırdı.

KOMUTANIN RÜYA'SIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin