Güzel okumalar. Oy ve yorumu unutmayınız. Seviliyorsunuz 😘
_____________
Güzel bir sabaha gözlerimi açtım. Bugün haftalar sonra okula gidecektim. Batı eve gelmişti. İdil okula gitmeye başlamıştı benden önce. Giderse daha iyi olacağını düşünmüştü. Öyle de olmuştu.
Yaman benimle ev meselesini konuşmuştu. Evi hâlâ duruyordu. Ailesi, misafiri geldiği falan lazım olacağını düşünmüştüm. Beni haklı bulmuştu.
Yanımda yatan yakışıklıya baktım. Yüz üstü yatmıştı. Ellerini yastığın altına geçirmişti. O kadar tatlı gözüküyordu ki şu an. Batı da uyanmamış olmalıydı. Ev baya sessizdi. Gerçi henüz erken olmalıydı. Alarmdan bile önce uyanmıştım. Hemen alarmı iptal ettim. Yaman’a yaklaştım. Ev sıcak diye tişört giymeden uyuyordu. Sırtını -yorganın örtmediği kadarını- görüyordum. Bazı izler vardı. Mesleği yüzünden diye düşündüm. Elimi birine sürdüm. Daha yeni kapanmış bir yaraya benziyordu. İzi vardı. Yaman sıçradı ve hemen düz dönüp bileğimi tuttu. Bunu o kadar hızlı yapmıştı ki şaşkınlıkla suratına bakıyordum. Bileğimi sıkı tuttuğunu fark edip elini gevşetti. Tuttuğu yeri öptü.
“Bir anda öyle tuttum ama özür dilerim prenses,” dedi uykulu sesi ile.
“Önemli değil. Ben oraya dokununca acıdı mı?”
“Hayır. Sadece boş bulundum uykunun içinde. Bir anda refleks olarak tuttum o yüzden,” dedi. Kafamı salladım. Sesi uyandığında ayrı bir tatlış oluyordu. Gülümsedim. O da gülümsedi.
“Bu sırtındaki nasıl oldu?” dedim. Sarmamıştı bile.
“Sadece küçük bir sıyrıktı. Ama çok küçüktü. Hemen de kapandı zaten. Çatışmada oldu,” dedi.
“Sen kendini çok tehlikeye atıyorsun. Biraz dikkat et. Sana ihtiyacım var. Biliyorsun demi?” dedim.
“Biliyorum,” diye mırıldandı.
“O zaman daha çok dikkat et,” dedim işaret parmağım göğsünde zikzaklar çizerken. Parmağımı tuttu.
“Yapma sevgilim,” dedi sırıtırken. Ben de güldüm.
“Duş alacağım. Batı işe gidecek mi ki? Onu uyandırsana,” dedim.
“Gidecek diye biliyorum. Sen duş al, hazırlan. Onu uyandırayım. Kahvaltılık bir şeyler atıştırıp çıkarız,” dediğinde kıkırdadım. Bazen gerçekten hemen plan yapıp komutan gibi davranıyordu.
“Tamam Komutan Bey,” dedim. Önünde üstümdeki şeylerden kurtulup bornozumu giydiğimde sırıtarak izledi.
“Güzel bir sabah,” dedi esnedikten sonra. Yanağına bir öpücük kondurup banyoya ilerledim. Zaman olduğu için yavaş yavaş banyomu olup hazırlandım. Mutfağı onlara bırakmıştım. Beraber kahvaltı hazırlıyorlardı. İyi anlaşıyorlardı. Yanlarına geçtim.
“Günaydın,” dedi Batı.
“Günaydın serseri,” diye mırıldandım.
“Yine biz hazırladık kahvaltıyı,” dedi Yaman.
“Hazırlayın bir zahmet,” dedim.
“Ay bir tripler,” deyip güldü Batı.
“Yoo,” dedim ve güldüm. Onlara masayı hazırlamalarında yardım ettim. Sabah kalabalık olunca kahvaltı yapmak daha güzeldi. Önceden sabahları hiçbir şey yiyemezdim. Şimdi hep yiyordum. Gülerek, eğlenerek kahvaltımızı yaptık. Yaman’ın telefonu çalınca önemli olduğunu söyledi ve gitti. Batı ve ben buraları toplayıp işe gitmek için dışarı çıkıp arabaya bindik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMUTANIN RÜYA'SI
Teen FictionBir yanda yeni, atanmaya çalışan bir öğretmen. Mesleğini yapmayı bekleyen, hakkını vererek yapmayı isteyen bir öğretmen, Rüya Doğan. Bir yanda mesleğini severek yapan bir asker, Yaman Kaya. Görev yerinin değişmesi ile komutan olan Yaman zaten oraya...