Biraz bilgilenelim 😂 Oyları unutmayın lütfen.
Multi: Aspendos Antik Tiyatro____________
Sabah erkenden Aspendos'a gelmiştik. Bir sürü gezmiştik ve tiyatro kısmına gelmiştik. Gerçekten etkileyiciydi. Yaman gece araştırmıştı. Burada da bana anlatmıştı. Bir rehberden farksızdı. Çok tatlıydı.
"Bu tiyatro yaklaşık olarak 20.000 kişiyi ağırlayabilir. Oturma düzenine bak, herkes oyunu rahatlıkla izleyebilir," dedi. Tam yukarıya orta kısıma oturduk.
"Çok güzel ya," diye mırıldandım.
"Asıl hikayeyi sana okuyacağım, bak şimdi. Neden yapılmış burası biliyor musun? Bir aşk hikayesi," dedi gülerek. Merakla baktım. Telefondan okumaya başladı.
"Aspendos kralının evlenme çağına gelen kızı için halktan en faydalı iş gerçekleştiren kişiyle evlendirme isteği vardır. Bu konuda kolay karar verebilmek için halka yapılan duyuruda, millet için en faydalı işi yapanla kızını evlendirileceği duyurulur. Bu duyuru üzerine iki kişinin faydalı işleri kralın beğenisine sunulur. Faydalı işlerden birisi, uzak diyarlardan getirilen su kemerleri diğeri ise, Aspendos Tiyatrosu'dur. Bu tiyatronun özelliği ise, sesi en uzağa en iyi ileten akustik orkestra olmasıdır. Kral kızını su kemerini getiren gence vermek istese de, kızı tiyatroyu tekrar görmesi için babasına ısrar eder. Kızının isteğini yerine getiren baba, tiyatroya vardığında orkestradaki Zenon'un mırıldandığı şarkı hoşuna gider ve kızını Aspendos orkestra kurucusuna verir. Zenon zaten kızı çok seviyordur vee mutlu son." Akıcı bir şekilde o güzel sesiyle okudu. Sonuna kadar dikkatle dinledim.
"Mutlu son ama gördüğün gibi sonsuz. Şu an herkes aşklarını biliyor. Bu yapı sayesinde herkes de bilecek."
"Aynen öyle sevgilim," dedi.
"İyi ki gelmişiz ve iyi ki seninle gezmişim. Senin sayende hem gezip hem öğrendim. Ayrıca seninle bu anlamlı yeri gezmek benim için daha güzeldi. Seninle zaman geçirmek zaten çok güzel. Anlatabildim mi?" dedim gülerek. Yanaklarımı sıktı.
"Evet. Anlatabildin," dedi gülüp.
"Burası antik kentin içindeki en meşhur yerdi. Keşke tiyatro olsaydı, izlerdik ama kısmet değilmiş," dedi.
"Olsun. Zaten sıcak olmaya başladı. Otele gidip yemek yeriz. Ordan hazırlanıp sahile ineriz. Olur mu?" dedim.
"Olur. O zaman kalkalım hadi." Elimi tuttu ve kalktık.
***
"Çok güzel bir gündü," dedi güneşlenirken Yaman.
"Aynen ya, iyi ki gelmişiz," dedim.
"Yoruldun mu?" dedi. Kafamı salladım.
"Buraya uyuyabilirim şu an," dedim.
"Denize girmeyecek misin?" dedi.
"Az sonra girerim. Sen gir istersen," dedim mayışmış bir şekilde.
"Çok sıcak, emin misin gelmeyeceğine?"
"Sen git. Birazdan geleceğim. Söz," dedim. Elimi öptü.
"Ben biraz serinlemek istiyorum Rüya. Gidiyorum bak," dedi. Aklı hâlâ bendeydi. Güldüm.
"Hadi git. Seni izleyeceğim," dedim. Kafasını salladı. Bana baka baka ilerledi denize doğru.
O yüzerken ve ara sıra bana bakarken ben onu izledim. Bugün gerçekten çok yorulmuştum ve çok sıcak vardı. Yaman biraz yüzüp yanıma geldi. Kurulanıp yanıma uzandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMUTANIN RÜYA'SI
Teen FictionBir yanda yeni, atanmaya çalışan bir öğretmen. Mesleğini yapmayı bekleyen, hakkını vererek yapmayı isteyen bir öğretmen, Rüya Doğan. Bir yanda mesleğini severek yapan bir asker, Yaman Kaya. Görev yerinin değişmesi ile komutan olan Yaman zaten oraya...