İyi okumalar. Lütfen bölümlerde karışıklık olursa bana mesaj atın ya da buraya yazın.
____________
Çok rahat uyumuştum. Kabus falan görmemiştim. O kabusu neden gördüm bilmiyorum ama ,Yaman asker olduğu için, endişelerimden dolayı olabilirdi. Telefonu elime aldım ve saatin öğlen 1 olduğunu gördüm. Hemen oturdum. Yaman mesaj atmıştı.
Komutan Bey: Uyanınca Koray’ın yanına geç. Ben göreve gidiyorum. Takılın işte. (8:37)
Siz: Ben yeni uyandım. Hâlâ gitmemi istiyor musun? (13:05)
Telefonum çalmaya başladı. Yaman arıyordu. Kaç saat geçmişti? Gelmiştir herhalde eve.
“Efendim?” diyerek açtım telefonu.
“Uykucu güzeli, günaydın. Ben görevden dönüyorum. Hazırlan, arayınca aşağı in. Beraber geçelim benim eve,” dedi.
“Nefes alarak konuşsaydın Yaman,” dedim gülerek.
“Olsun, hadi hazırlan. Öptüm ama dudaktan,” dedi. Kıkırdadım. Onun da erkeksi kahkahası kulaklarımı doldurdu.
“Tamam, hadi bay,” dedim.
“Çabuk ol çünkü sokağa dönüyorum,” dediğinde anında telefonu kapattım. Anında kalkıp işlerimi hallettim. Altıma dar kot pantolonumu, üstüme boğazlı beyaz bir kazak giydim. Ardından telefonumu siyah, deri, küçük çantaya koydum. Deri montumu ve topuklu siyah botlarımı giydim. Yaman, ben bunları yaparken sürekli aramıştı ama bekleyebilirdi. Hızla aşağı indim ve kapıyı açtım. Yaman güldü.
“Hiç çıkmayacaksın sandım,” dedi bana sarılırken.
“Hızlıyım ama,” dedim.
“Öylesin,” dedi ve elimi tuttu. Evine doğru ilerledik. Tam sokaktan dönecekken Yaman mırıldandı.
“Takip ediliyoruz. Korkma. Eve giremeyiz çünkü evimi belli edemem onlara. Biraz daha yürüyelim,” dedi. Tam arkama bakacakken “Sakın arkana bakma,” dedi.
“Korkuyorum,” diye mırıldandım.
“Yanındayım, korkma,” dedi. Kafamı salladım. Elini daha sıkı tuttum.
“Herhangi bir çatışma durumunda arkamdan ayrılmıyorsun ya da dediğim şeyleri yapıyorsun,” dedi. Hızla yürürken bir anda sağa döndü.
“Sakin ol, her şey yolunda gibi davran,” dedi. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum.
“Yaman. Birinin adım sesi yakından geliyor. Bir şey olacak. Bir şey yap,” dedim hızla.
“Şşş, yanında ateş etmek istemiyorum Rüya. Sakin ol. Dertleri ne anlarız az sonra,” dedi.
“Bu sokak, çok korkunç. Buranın her sokağı çok korkunç. Nereye kaçacağız. Napacağız?” dediğimde arkadan silahı çekme sesi geldi. Yaman hızla beni arkasına aldı ve ne zaman çıkarıp ne zaman tetiğini çektiğini bilmediğim silahı adama doğru ateşledi. Adam vuruldu.
“Rüya sola doğru koş, geliyorum. Koş,” dedi ve topuklularla depar attım. Silah sesleri geliyordu. Korkuyordum. Arkamdan yaklaşan birisi oldu. Kolumu tuttu. Çığlık attım ama Yaman eliyle ağzımı kapattı. Onun olduğunu görünce rahatlamıştım. İki binanın arasına girdik. Çok dardı.
“Yaman, eve girseydik ne olurdu?” Göğüs kafesim hızla inip kalkıyordu.
“Evin etrafını sararlardı ve bizi sıkıştırırlardı. Binadaki herkesin canını tehlikeye atmış olurduk. Seni de göndersem peşine düşerlerdi. En iyisi benim yanımda olman,” dedi elimi tutarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMUTANIN RÜYA'SI
Teen FictionBir yanda yeni, atanmaya çalışan bir öğretmen. Mesleğini yapmayı bekleyen, hakkını vererek yapmayı isteyen bir öğretmen, Rüya Doğan. Bir yanda mesleğini severek yapan bir asker, Yaman Kaya. Görev yerinin değişmesi ile komutan olan Yaman zaten oraya...