İyi okumalar efendim. Hiç beklemediğim şeyler oldu bu bölüm. Böyle yazdım ama bir kalakaldım sonra. Oy veriniz lütfen.Neyse çok uzatmıyorum. 💓
_____________
(Yazarın Anlatımıyla)
İşte herkes yine hastanenin bir köşesindeydi. Yaman sessizce ağlıyordu. Kendi dediği gibi korkuyordu Yaman.
"Şşş, yapma Yaman, ağlama. Güçlü dur," dedi Koray. Yaman çok nadir ağlardı. Böyle içli içli ağladığını Koray ilk defa görüyordu.
"Dayanamam Koray. Ona bir şey olursa dayanamam."
İdil konuşmaya başladı. "Yaman bak senin güçlü olman gerek. Bir şey olmayacağına inanman ve dua etmen gerek. Hepiniz bir sakin olun," dedi. Batı gidip Yaman'a sıkıca sarıldı.
"Olmayacak bir şey Rüya'ya, olmayacak," dedi ve kendini ikna etmek istercesine tekrarladı birkaç kere. Hepsi yan yana oturdu. Yaman'a destek olmak istercesine sürekli iyi düşünmesi için olumlu cümleler kuruyorlardı. Taa ki Mila çıkana kadar. Hepsi ayaklandı. Mila ciddi duruyordu. Güzel bir haber verecek gibi değildi.
"Söyle sevgilim, güzel bir şey söyle," dedi Koray. Mila üzgünce ve olumsuz bir şekilde kafasını salladı.
"Noldu? İyi mi o?!" Yaman çıldıracak gibiydi. Sendeledi. Tutunacak yer aradı. Kocaman adam, korkusuz Yaman, Rüya'nın güçlü komutan kocası, Rüya iyi değil diye kendinden geçiyordu. Korkuyordu. Batı hemen koluna girdi.
"Ne oldu söyle?" dedi sakince. Bırakmazdı demi? Rüya onları bırakmazdı. Mila ağlamaya başladı. Koray hemen belinden tutup kendine çekti. Kız konuşamıyordu bile.
"Ağladığım için beni çıkardılar. Ona destek olamadım. O iyi değil, elimden bir şey gelemedi. Yapamadım bir şey. Elim ayağıma dolaştı. Çok acı çekiyor." Mila zor konuşuyordu. Yaman iyice yıkıldı. Batı sıkıca tuttu onu.
"Gel abi, otur şöyle," dedi ama o da ağlıyordu. İdil bir köşeye geçmişti, çoktan düşüncelere dalmış gibiydi. Yaman çaresizdi.
"Özür dilerim," diye sayıklıyordu Mila. Yere çökmüştü. Koray onu sakinleştirmeye çalışıyordu. "Ben hiç böyle kötü olmamıştım, özür dilerim. O kötü. Bir yakınım böyle olunca ben dayanamadım. Çıkmamı istediler, çıkmamalıydım Koray. Yardım etmeliydim. Yardım etmeliydim."
Koray onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Çünkü Mila böyle yaptıkça Yaman kahroluyordu. Kızın kulağına eğildi ve "Beni dinle," dedi Mila'nın duyabileceği bir şekilde. Mila şişmiş gözleri ile ona döndü. Koray elleri ile sildi gözyaşlarını Mila'nın. Eli hâlâ Mila'nın yanağındayken Mila biraz daha sakinleşmiş ve Koray'ın söyleyeceklerini bekliyordu.
"Böyle yapma. O kötü diye böylesin biliyorum. Çok kötü olmasa böyle olmazdın. Bunu da biliyorum." Sesi sonlara doğru iyice kısıldı. Gözünden tek damla yaş aktı. Mila'da onun gözyaşını sildi. "Ama böyle yapma Mila. Bak Yaman'a. İyice yıkıldı. Rüya'yı çok sevdiğini biliyorsun. Şimdi gidip ona düzgün bir açıklama yap. Olur mu?" Koray'a sıkıca sarıldı Mila.
"Doktoru elinden geleni yapıyor ama bebeği almak zorunda kaldı. Yaşamıyor bebek, Umut yaşamıyor, Koray. Rüya'nın durumu da iyi değil. Ne diyeceğim," dedi çaresizce. Geri çekildi. Koray'ın gözleri doldu. Kendini tekrar toparladı.
"Bilmiyorum ama bebeği söylemelisin," dedi Koray. Yaman öylece dalmış gitmişti. Kapıya bakıp duruyordu. Rüya oradan çıksın diye bekliyordu. Koray yerden kalktı. Mila'ya elini uzattı. Mila yavaşça kalktı. Yaman'ın yanına ilerledi. Önünde durdu. Yaman hâlâ kapıya bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMUTANIN RÜYA'SI
Roman pour AdolescentsBir yanda yeni, atanmaya çalışan bir öğretmen. Mesleğini yapmayı bekleyen, hakkını vererek yapmayı isteyen bir öğretmen, Rüya Doğan. Bir yanda mesleğini severek yapan bir asker, Yaman Kaya. Görev yerinin değişmesi ile komutan olan Yaman zaten oraya...