Güzel okumalar. Oy vermeyi ve isterseniz yorum yapmayı unutmayın. Seviliyorsunuz 😘
_______________
Batı yavaşça kaldırdı beni. "Bebeğe zarar mı vermek istiyorsun? Kalk Rüya. Kendine gel," dedi. Ağlamam durmuştu. Suratına baktım. Ağzımı araladım ama bir şey diyemedim. Bana sıkıca sarıldı. "Geçecek Rüya."
Ameliyathanenin katına geçtiğimizde Koray öylece karşısına bakıyordu. Hepimiz perişan haldeydik. Tek elim karnımdaydı. Ağrım vardı. Yavaşça Koray'ın yanına ilerledik ve Batı sanki ben kırılabilecek bir eşyaymışım da bir anda parçalara ayrılabilirmişim gibi beni yerime yavaşça oturttu. Ardından benim yanıma oturdu. Koray ve Batı'nın ortasında oturuyordum.
"Koray,"diye mırıldandım. Sıçradı. Belki bizim yanına geldiğimizi bile hissetmemişti.
"Rüya," dedi pürüzlü ve titrek sesiyle. Üzgündü.
"Rüya mı?" dedim. Hüzünlü bir şekilde gülümsedi.
"Yenge," dedi.
"Sen böyle yapınca, ben de kötü oluyorum. Lütfen artık kendine gel," dedim. Batı sırtımı sıvazladı.
"Ben," diye mırıldandı Koray ve diyeceği şeyden vazgeçmiş gibi kafasını salladı. O sırada iki tane asker belirdi koridorun başından. Bize doğru geldiler. Çay almışlardı. Selam verdiler ve tepsideki çayları önümüze tuttular. Ben almamıştım.
"Rüya idi sanırım?" dedi bir asker. Kafamı salladım.
"Al işte. İçin ısınsın," dedi. İkisi de üniformaları ile gelmişti. Bana çayı uzatan askerin elleri kanlıydı. Kurumuş gibiydi elindeki kanlar.
"Yok teşekkür ederim. İçim almaz şimdi," dedim. Anlayışla geri çekildi.
Yanındaki telefona baktı."Benim gitmem gerek, sen burada komutanımızın yanında dur. Herhangi bir durumda bize haber ver," dedi. Kumral kafasını salladı.
"Dikkat edin, siz de bana haber verin. Komutanım uyanınca görev ile ilgili bilgi ister kesin," dedi tebessüm ederek. Herkes onun uyanacağına kesin gözü ile bakarken benim içim içimi yiyordu. Uyanırdı değil mi? Benim Yaman'ımdı o. Güçlüydü. Bizi bırakmazdı. Oğlunu bırakmazdı değil mi? Başımı Batı'nın omzuna koydum. Boş gözlerle etrafı izledim.
"Onu ben getirdim. O iyi. Merak etme. O uyanınca yanında seni ister. Lütfen kendini bırakma," dedi asker. Koray ellerimi sevdi. Batı saçlarımla oynadı.
"Sağol hızlıca getirmişsin," dedim. Koray kafasını salladı.
"Sağ ol Poyraz," dedi Koray. Tanıyor muydu?
"Benim de her şeyim Yaman komutan. Yeri gelir abim olur, yeri gelir babam. Hızla getirmeyecektim de ne yapacaktım? Allah'ın izni ile sağ salim çıkacak oradan," dedi ameliyathaneyi göstererek.
"Çıkar demi?" dedim çaresizce. Adının Poyraz olduğunu öğrendiğim çocuk kafasını salladı.
"Hadi Rüya, uyumaya çalış biraz. Çok hırpalandın," dedi Batı.
"Hayır," diye mırıldandım.
"Yenge, uyu hadi biraz. Söz veriyorum bak, uyandıracağım bir şey öğrenince seni," dedi. Batı beni iyice kendine çekti.
"Hadi güzellik, hadi," dedi. Gözlerimi kapattım. Ağrım vardı ve ben endişeleniyordum. Yaman ameliyattaydı. Uyumam mümkün değildi ama biraz gözlerimi dinlendirmek adına kapattım gözlerimi. Benim uyuduğumu sanıp daha sessiz konuşmaya başladı Koray ve Poyraz. Batı ise hep saçımla oynadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMUTANIN RÜYA'SI
Teen FictionBir yanda yeni, atanmaya çalışan bir öğretmen. Mesleğini yapmayı bekleyen, hakkını vererek yapmayı isteyen bir öğretmen, Rüya Doğan. Bir yanda mesleğini severek yapan bir asker, Yaman Kaya. Görev yerinin değişmesi ile komutan olan Yaman zaten oraya...