Bir deli Kumsal | 11. Bölüm

4.3K 201 7
                                    

Çınar'ın anlatımıyla

Tam dört gün olmuştu. O kavgadan sonra dört gün. Dört gün boyunca Kumsal'ın perdeleri hep kapalıydı. Işıkları yanmadı. Şirkete de gelmiyordu. Merak ediyordum onu. Pişmandım. Bir an gaza gelmiştim ve Kumsal'a patlamıştım. Sude dört gün boyunca aralıksız ağlamıştı. O da pişmandı. Ama Demirlerde çıt yoktu.

Aşağı indim. Kızlar Sude'yi sakinleştirmeye çalışıyordu. Annem onları izliyordu. Koltuğa oturdum. Söylenir gibi "Yeter, ağlama." dedim.

"Ağlasın. Salaklığına ağlasın. Otur, sen de ağla. Kumsal'ın hiçbir suçu yokken ona yaptığın muameleye ağla! Oğlum, ne istedin Kumsaldan? Bilmiyor musun abilerinin biriciği o. Sen Kumsal'a bağırınca, olaylar iyice kızışmış. Her günkü kavgalarıydı normalde. Ne halt yemeye karışıyorsun sen?!"

Ayağa kalktım.

"Nereye?"

"Özür dilemeye anne. Özür dilemeye."

Kumsal'ın evine gittim. Kapıyı çaldım. Normalde güler yüzlü olan Elçin şimdi somurtuyordu. Beni görünce göz devirdi. Bunu görmezlikten geldim.

"Kumsal nerede?"

"Kumsal yeni mi aklına geldi?"

"Onunla konuşmam gerekiyor. Nerede?"

"Gitti."

"Nereye?"

"Trabzon'a geri döndü."

Kumsal'ın anlatımıyla

Yatakta ceni pozisyonunda yatıyordum. İçeri abim girdi. Uyumuş numarası yaptım.

"Abisinin güzeli, uyumadığını biliyorum. Kalk hadi."

Gözlerimi açtım. Ama yerimden kıpırdamadım. Abim yanıma yattı. Bir elini belime koydu. Diğer eliyle saçlarımı okşamaya başladı.

"Sen neden bu kadar üzüldün?"

Bir bilsem, abi. Bir bilsem... Beni bu kadar kötü hissettiren yıllar önce yaşadıklarımı ilk defa bu kadar net hatırlamam mı, yoksa Çınardan hoşlanmaya başlamam mı, bir bilsem..

"Tamam. Cevap verme Kumsal. Biz yanlış yaptık abim."

Tişörtüne bakan gözlerimi ona çevirdim. 'Ne yanlışı' dediğimi anlamış olmalıydı.

"Sen buraya hiç gelmemeliydin. Sen orada yaşıyorsun abim. Evet; babaevin, memleketin burası. Ama senin hayatın orada. Burada ne kadar yalnız kaldığını görebiliyorum. Yalnız kalacağından değil, yalnız kalmak istediğinden yalnızsın. Elçin'den, Polat'tan, Alperen'den uzak kalmak sana iyi gelmedi. Sen İstanbul'a geri dön."

Başımı göğsüne yasladım. Gözlerimi kapattım. Bir daha konuşmadı. Bir süre sonra uyumuşum.

*****

Kalktığımda içeriden sesler geliyordu. İçeri Meryem, Nebahat ve Sibel girdi. Hepsi birden üstüme çullandı.

"Uy! Kumsal. Ne çok özlemişum seni."~Nebahat

"Kiz sen dört gündür haburayasun. Ama yanumuza gelmiysun. Niyedur da?"~Meryem

"Yol yorgunuydum." diye mırıldandım.

Sibel bir şey olduğunu anladı. "Sağa ne oldi?" diye sordu.

"Yok bir şey."

Meryem gerçekten bir şey olmadığını düşünerek "Ey. Kalk şimdu." dedi.

"Hayır. Kalkmayacağım."

"Kalk. Dört gündür yataymişsun. Yeter dinlenduğun."~Nebahat

"Ay kalkmayacağım! Gider misiniz odamdan?"

Bir deli KumsalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin