Pembe sultan şoka girmiş Toprak abime ve yeni müstakbel gelinine bakıyordu. Çınar gürültülü bir şekilde masadan kalktı.
"Ne diyorsun lan sen?!"
Olanları gülerek izliyordum. Aynı zamanda kahvaltıma devam ediyordum. Çınar abimin üstüne yürüyordu. Babaannem ayılıp bayılıyordu. Kızlar ve Gönül abla ayılıp bayılan pembe sultanla ilgileniyordu. Abimler Çınar'ı tutmaya çalışıyordu. Çınar, abime vuruyordu ama abim karşılık vermiyordu. Sude ağlamaya başlamıştı. Ben hala bir yandan gülüyor bir yandan çayımı yudumluyordum.
Ay, kavga izlemeyi özlemişim!
"Kumsal, ne oturuyorsun? Ayırsanız şunları!"~Derin
"Hala çay içiyor! Kalksana!"~Elçin
"İyi be, kalktım!"
Çayımı kafaya dikip bitirdim. Ayırmaya çalıştım ama Çınar'ın gözü dönmüştü.
Allah'ım sen beni koru!
Abimin önüne geçtim. Çınar tam yumruk atacaktı ki beni görüp elini indirdi. Ben yüzüme sert bir darbe beklerken o darbe gelmedi. Yavaşça gözlerimi açtım. Çınar öyle garip bakıyordu ki... İçim acımıştı. Sanki.. Biz iki aşıktık da artık aramızda hiçbir şey olamayacak der gibiydi. Gözleri veda ediyordu sanki. Bakışlarına karşı kaşlarım çatıldı. İçimdeki ses bir şeyler söylemeye başlayacakken hemen susturdum. İç sesim susmalıydı, hiçbir zaman konuşmamalıydı. Çınar anlamlandıramadığım bir bakış attı. Bu bakışını gerçekten anlamamıştım.
"Kumsal. Çekil."
"Bu ara ben bu 'çekil' kelimesini çok duyuyorum. Sen de fark ettin mi?"
Bıkkınca nefes verdi. Kendini sıkıyordu. Dayanamayarak gülümsedi. Kafasını geriye attı. Gökyüzüne baktı.
"Sinirini attıysan artık konuşalım mı?"
Çınar öfkeyle abime bakıyordu. Gözleri gözlerimi bulunca belirli belirsiz destek vermek için gülümsedim. Çınar abime başını salladı. Toprak abim gülümsedi. Birlikte bahçeden çıktılar. Elimi belime koydum. Sıra öbüründeydi. Babaannemin yanına gittim.
"Pembe Sultan, gittiler. Kalk." diyerek dürtükledim.
Tek gözünü açıp bana baktı.
"Gittuler mi?"
"He babaanne. Gittuler."
Gözlerini açtı. Keşanını düzeltti. Elçin ona gülerken kızlar şaşkınlıkla babaanneme bakıyordu. Sude bile ağlamayı kesmişti.
"Kiz pulli! Otur şuraya."
Herkes birbirine bakıyordu. Ben anlamıştım ama gülmekten konuşamıyordum. Elçin gülmesini durdurdu.
"Sude, sana söylüyor."
Sude şaşırdı. İşaret parmağıyla kendisini gösterdi.
"Ben mi? Pulli mi?"
Dalgayla "İki kilo makyaj, kıyafetler falan.. Alış yenge hanım alış." dedim.
Sude gülerek oturdu. Kızlarla birlikte ayakta onları izliyorduk. Abimler de oturmuştu. Onlar da gülüyordu.
"Sen kaç yaşindasun?"
"25."
"Eh. Elçin'um. Kizum bu kız evde kalmuş."
"Ne diyorsun Pembe Sultan? Gencecik kız."
Gönül ablanın kaşları çatılmıştı. Gönül ablanın kulağına fısıldadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir deli Kumsal
Literatura Feminina(Wattpadde Bir deli Kumsal adlı ilk kitaptır.) (Düzenleniyor...) Üç abiyle yaşıyorsanız, bela mıknatısıysanız ve fazla güzelseniz hayat sizin için çok zordur. Bir de karadenizliyseniz... Geçmiş olsun. Mahallenize üç kız kardeşiyle bir adam taşınırs...