(Wattpadde Bir deli Kumsal adlı ilk kitaptır.)
(Düzenleniyor...)
Üç abiyle yaşıyorsanız, bela mıknatısıysanız ve fazla güzelseniz hayat sizin için çok zordur. Bir de karadenizliyseniz... Geçmiş olsun.
Mahallenize üç kız kardeşiyle bir adam taşınırs...
Bütün akşam azar işittiğimiz yetmiyormuş gibi cezamız bugüne yayılmıştı. Toprak abim sinirlerine hakim olamayınca fırça atma sırası bekleyen Polat, Alperen, Deniz ve Çınar, fırça atmak yerine Toprak abimi sakinleştirmeye çalışmıştı. Yoksa bu iş bize pahalıya patlayacaktı.
Sonuç;
Telefonlarımıza el konuldu.
Isırgan çetesi tarafından haşlandık.
Elçin gözetiminde -hanfendiyi bağladığımız için cezadan muaf oldu. Hatta intikam alması için bizi gözetleme işini ona verdiler- ev temizledik.
Ayrıca gözümün önünde bir tepsi laz böreğini bana hiç vermeden yediler!
Ben bunun altında kalır mıyım?
Kalmam!
Tabii bunlar Elçin'in fikirleri üzerine verilmiş cezalar. Toprak abime kalsa bizi liğme liğme edecekti. Azarıyla dövüyordu adam bizi!
Şimdi Elçin'e bizi salması için yalvarıyorduk. Saat 4 oluyordu. Elçin belindeki elleriyle sergilediği duruş yüzünden lisedeki sıfırcı hocayı anımsatsa da en sonunda kendini tutamayıp minnoş gamzelerini gösterdi.
Affedildik!
Hep birlikte Elçin'in üstüne çullandık.
"Biliyorduk. Bize daha fazla kıyamayacağını biliyorduk."~Derin
"Beni bağladığınızı unutmayacağım."~Elçin
"Ay ne abarttın. Her insan her insanı bağlayabilir."~Sude
"Evet. Mesela benim en büyük hobilerimden biri adam bağlamak."~Bade
Güldük. Herkes odalara dağıldı. Üstümüzü giyindik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Salona geçtim. Koltukta bağdaş kurdum. Kızlar da gelince salona yayıldık.
"Bir yere gidelim."~Burcu
"Telefonumuz yok."
"Zaten ayağımızla gideceğiz Kum."~Sude
"Nereye gidiyoruz?"~Derin
"Avmye gidelim."~Bade
"Yaylaya çıkalım derdim ama abim bu sinirle Kum'u orada bırakır. O yüzden ikinci şıkkımız olan Avmye mecburuz."~Elçin
"De hayde!" Dedim ayağa kalkıp.
Yüksek tabanlı spor ayakkabılarımı giyindim. Taksi çağırdık. Merkeze gittik. Tek telefonlu olan Elçin, biz sıkılmayalım diye telefonuyla uğraşmıyordu.
