Bir deli Kumsal | 13. Bölüm

4.3K 190 12
                                    

"Cafer.."

"Ne Cafer'i? Cafer kim lan!"

"Gerizekalı indir beni!"

Çınar beni yavaşça yere bıraktı. Pembe sultan bastonuyla Çınar'a doğru geliyordu. Alt dudağımı dişledim.

"Çınar.. Kaç."

"Ne?" demesiyle kafasına bastonu yemesi bir oldu.

"Ula cicukci, ne istiysun benum Kumsalumdan!"

Hızını kesmeden daha sert darbelerle çocuğun omzunu ve kafasını deşmişti.

Yavaş yavaş kayan şivemle "Pembe Sultan bir sakin! Ula öldürecesun çocuğu!" dedim.

"Öldürecesun mu? Laz kızı.. Ah! Yavaş babaanne ya!"

"Sus cicukcu! Senin ne işun vardı kız ha bunin kucağunda?" diyip bu sefer bana yöneldi.

"Çınar kaç. Son şansın." dedim ona bakıp.

"Ula gaçma!"

Pembe Sultan'ın bağırmasıyla Çınar'ın seke seke kaçtığını gördüm. Kahkaha attım.

Koskoca Çınar Kılıç'ı bastonla kovalamak mı.. Pembe Sultan sen kaçıncı seviye alfasın?

"Geç kız içeri, dillu!"

Pembe Sultan'ın bastonuyla kalçama vurmasıyla koşarak eve girdim. Ve yine o hesap koltuğunda oturuyordum. Karşımda da yine kötü polis Pembe Sultan vardı. Elçin de yanıma oturdu.

Oy canım benim. Usli kız. Çok seviyorum kız seni.

Durup dururken Elçin'e öpücük atmam onu mutlu etmişti. O da bana attı.

"Ula eli dursa ayağu durmay. Ayağu dursa dudağı durmay!"

Kıkırdayarak Pembe Sultan'a baktık.

"Ne ettu yine bu dillu, Pembe Sultan?"

Elçinim.. az önce attığım öpücüğü geri almak isterdim ama bunları söylerken ne kadar tatlı olduğunu göz önünde bulundurarak bunu yapamayacağım. Ay iyi ki doğmuşsun kız sen!

Kardeş sevgim arşa çıktı, çaktırmayın.

"Cicukcinin kucağundaydi!"

"Ne?! Oha! Kız dillu?"

"Gitti bunun da kafası. Yav ağaçtan düşüyordum. Tuttu. Elçi sen de.."

Elçin kıkırdadı. "E sen usli durmazsun. Ha bu dillunun babaannesusun. Sen ne ettun?" diye sordu.

"Uy durur muyum ha ben?!"

Elçinle aynı anda "Durmazsun." dedik.

"Gittum kirdum kafasuni!"

"Ellerune sağluk tontişim."

"Ellerume sağluk tabi!"

Kıkırdadık. Pembe Sultan gitmeden dolaba yemek bırakmak için mutfağa girdi. Biz de Elçinle dışarı çıktık. Çekirdek almak için bakkala girdi. Ben onu kaldırımda bekliyordum. Yanıma oturan silüete baktım.

"Naber?"

"Hâlâ yanıma gelebiliyorsan kafana bir şey olmamış."

Güldü.

"Ne o? Üzüldün mü?"

"Tabii üzüldüm aptal."

Daha çok gülümsedi. Sinsi bir gülümsemeyle ben de gülümsüyordum.

"Sonuçta Pembe Sultan'ın bastonu. Değerli bir baston. Senin kalın kafanda zarar görecek diye kahroldum."

Bozulmuş bir ifadeyle gülüşü soldu. Elçin elinde çekirdekle yanıma geldi.

Bir deli KumsalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin