Bir deli Kumsal

Bir deli Kumsal | 22. Bölüm

"Hoşgeldiniz."~Yiğit

"Hoşbulduk oğlum."~Dede

"Buyrun. İçeri gelin lütfen. "

Herkes içeri girdi. Koltuklara oturdular.

"Ben çay koyayım."

Mutfağa gittim. Kızlar ve Elçin de peşimden geldi. Çay koyarken konuşmaya başladım.

"Dedeniz sizinle mi yaşıyor?"~Elçin

"Kendi evi var. Ama genelde bizimle kalıyor."~Bade

Yanımıza Deniz geldi.

"Kum, su verir misin?"

"Vereyim."

Deniz'i çok sevmiştim. Playboy falandı ama iyi çocuktu. Samimiydi.

Gülümseyerek suyu aldı. Elçin'e bakarak suyu yudumlamaya başladı. İçeri rüzgar gibi giren sınırlı Çınar'a baktım. Kolumdan tuttu. Sıkmıyordu. Sadece tutuyordu.

"O herifin bu evde ne işi var?"

"Bir sakin ol."

"Kumsal! O herifin bakışı bakış değil. Görmüyor musun?"

"Çınar gerçekten bir sakin ol kuzen."~Deniz

"Abi?"~Sude

"Kesin sesinizi."

Kolumu hafifçe sıkmaya başlamıştı. Ama gerginlikten çok sıkıyormuş gibi hissediyordum.

"Çınar yeter ama. Markette karşılaştık. Poşetleri taşınama yardim etti.-.."

"Senin kolun yok mu? Taşıyamıyor musun kendin? Beni ara taşıyamıyorsan."

"Var ama biraz daha sıkarsan artık olmayacak. Sakinleş, gel öyle konuşalım."

Kolumu bıraktı. İçeri geçti. Deniz kolunu omzuma attı.

"Üzülme."

"Üzülmüyorum."

"Üzülme dedim."

"Üzülmedim dedim."

"Üzülmeyeceksin."

"Üzülmeyeceğim."

Gülmeye başladık. Deniz gerçekten iyi bir dosttu.

Elçinle bakışıyorlardı gülerken. Kızlara kaş göz yaptım. Anladılar. Biz içeri geçtik. Elçin'i utandırmamak için ona bakmadım.

İçeri girdim. Yiğit'e baktım. O da bana bakıyordu. Çınar Yiğit'e laf atıyordu sürekli. Garip olan ise Yiğit de cevap veriyordu.

"Ben kalkayım. Çay için teşekkür ederim Kumsal."

"Rica ederim. Ben seni geçireyim."

Yiğitle kapıya çıktık.

"Tekrar teşekkür ederim. "

Sarılmak için bir adım attığında sarılmak istemediğimi belirtmek istercesine bir adım geriledim.

Beni şaşırtarak geriye attığım adım için bir adım attı. Ve bana sarıldı. Hızlıca geri çekildim. İki adım da uzaklaştım ondan.

"Senden rica ediyorum, lütfen bir daha bana yaklaşma. Sarılma. Etrafımda da dolaşmandan rahatsız oluyorum. Belki yanlış anlıyorum, ki umarım yanlış anlıyorumdur, niyetinin pek arkadaşca olduğunu düşünmüyorum. Kalbini kırmak istemiyorum. Söylediklerimi yanlış anlama lütfen. Sadece uyarmak ve rahatsız olduğumu belirtmek istedim. İyi günler." diyip kapıyı kapattım.