(Wattpadde Bir deli Kumsal adlı ilk kitaptır.)
(Düzenleniyor...)
Üç abiyle yaşıyorsanız, bela mıknatısıysanız ve fazla güzelseniz hayat sizin için çok zordur. Bir de karadenizliyseniz... Geçmiş olsun.
Mahallenize üç kız kardeşiyle bir adam taşınırs...
Toprak abim gürleyince çenemi sıkarak gülmemi içimden devam ettirdim.
"Abi, özür di-..."
Toprak abim öyle bir haldeydi ki kendimi tutamayıp Alperen abimin haline attığım kahkahayı bile umursamamıştı.
"Alperen!"
"Abi, birazdan istersen çifteyle vur beni. Ama birazdan." diyip Murat'ın yakasına yapıştı.
Herkes ayağa kalkmış izlerken ben sehpadaki Polat abimin çayını aldım. Fındık kasesini de önüme çektim. Çayımı yudumlarken arada bir kavrulmuş fındıktan yiyordum. Bizim bahçenin fındığı da ayrı bir güzeldi be!
"Lan sen Derin'i nasıl yemeğe çıkarmak istersin?!"
Çağrı kendini koltukta yanımdaki boşluğa attı. Herkes ayaktaydı. Salonda kavga ortamı vardı. Haliyle kimse bizi görmüyordu. Gülerek abimleri izlerken avcunu açtı.
"Finduk versene."
Kaseden fındık aldım.
"Aç ağzını."
Gülerek ağzını açtı. Alperen abim Murat'a yumruk atıyor, Toprak abim Alperen abime kızıyor, diğerleri onları ayırmaya çalışıyordu. Ben de Çağrı'nın ağzına fındığı basket atmaya çalışıyordum.
"Basket!" diye bağırıp ayağa fırlayınca Alperen abimin yumruğu havada kalmıştı.
Herkes olduğu şekilde durup bana döndü.
"Ha, yok bir şey. Siz devam edin. Abi, daha güçlü vur. Ben onu ikna eden-... Aman, Derin'i yemeğe çıkarmak istedi. Vay şerefsiz! Toprak abiciğim, Alperen abimin terbiyesizliğini göz ardı etmeyeceksin heralde? Hadi, daha güçlü. Hadi tosunlarım, hadi koçlarım!"
Toprak abim benim hıncını da Alperen abimden çıkarmaya çalışınca eski kavga ortamı tekrardan başlamıştı. Çağrı'nın yanına geri oturdum. Fındığı avcuna doldurdum. Kendisi yesindi, kavgayı kaçırıyordum.
"Dillu."
Gözlerimi kavgadan ayırmadan cevap verdim.
"Hı?"
"Yine ne ettun?"
Gülerek gözlerimi Çağrı'ya çevirdim.
"Hiç iyi şeyler etmedum, delu. Murat'a eğer Derin'i yemeğe çıkarmazsa lisede Ceyhun abimin arabasını kaçırıp kaza yaptığınızı söyleyeceğimi söyledim."
Çağrı'nın yüzü beyazlaştı. Gülüşü soldu.
"Sen.. nereden biliyorsun?"
Şirin şirin sırıttım.
"Ey gidi Karadenuz! Taşuna kurban olduğum memleketumde yerun kulağu var. Bilmiy misun?"
Silah sesiyle bakışlar Ceyhun abide toplandı. Kızlar çığlık atarken biz alışık olduğumuz duruma sakince bakıyorduk. Polat abim elleri belinde tavandaki deliği inceledi.
Ceyhun abiye sitemle "Orayu daha yenu kapatmiştum." dedi.
Tekrar kahkahalara boğuldum.
*****
Terden sırılsıklam bir şekilde uyandım. Havalar ısınmaya çoktan başlamıştı ama ilk defa terleyerek uyanıyordum. Ayaklarımı sürüye sürüye banyoya yöneldim. Duş alıp odama gittim. Hazırlandım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
