Şaşkınlığımı birkaç dakika üstümden atamadım. Koluma dokunmasıyla kendime geldim. Kolumu geri çektim.
"Ne işin var senin burada?!"
"Yemek yemek ve seninle konuşmak için geldim."
"Hemen git buradan."
"Kumsal, konuşmalıyız."
"Defol git!"
"Baba?"
Küçük çocuğa döndüm. Şaşkınca bizi izliyordu. Yanındaki kadın susması için onunla ilgilenmeye başladı.
Nasıl yani?
Şimdi bu çocuk, babamın çocuğu muydu?
Benim kardeşim mi vardı?
"Kumsal, artık beni dinler misin kızım? Beni dinle, sonra gideceğim. Söz."
Gözlerimi çocuktan ayıramıyordum.
"Melike, sen Dorukla başka bir masaya geç."
Bakışlarım kadına kaydı. Anlayışla başını salladı. Bana baktı. Gülümsedi. Masadan çocukla birlikte kalktı. Transa girmiştim adeta. Babam kolumdan çekerek beni koltuğa oturttu. Karşıma geçti.
"Özür dilerim, kızım. Yıllarca yanınızda değildim. Küçükken sana yaptıklarım... Anneni kaybettiğimizde aklımı kaçırıyordum. Onu çok seviyordum."
Durdu. Derin nefes aldı. Sanki annemi anmak onu yoruyor gibiydi.
Dediği hiçbir şeye inanmayacağım adamın belki de tek doğru sözü buydu. Karısını kendi kızından nefret edecek kadar seviyordu.
"Suçlu olarak birini arıyordum."
"Ve o kişi ben oldum."
Titrek bir nefes aldı.
"Seni bıraktığım gün... İstanbul'a gittim. İş ve ev bulmam için arkadaşlar yardım ediyordu. Durum düzelene kadar arkadaşlarla ortak bir evde kaldık. Psikolojimin bozuk olduğunu anladılar. Yoğun ısrarları üzerine hastaneye yattım. Tedavi oldum. Tedavi olurken Melikeyle tanıştım. Beni annenden sonra bir kadını sevebileceğime inandırdı. Hastaneden çıktım. Ama hala tam düzelmiş değildim. İş ve ev buldum. Melikeyle evlendik. Düzelene, kendimi hazır hissedene kadar karşınıza çıkmadım. Bir aydır da sizi izliyorum. Kaçırıldığında ödüm koptu."
Son cümlesini kurarken elimin üstüne ellerini koydu. Alayla ellerine baktım. Konuşurken ellerimi sertçe geri çektim.
"Neden? Senden başkası alır canımı diye mi korktun?"
"Kızım, çok pişmanım. Lütfen yapma böyle."
"Nasıl yapayım? Anlat, öyle yapacağım."
"Beni anlamaya çalış."
"Tamam. Anlamaya çalışıyorum."
Durdum. Düşündüm. Alayla söylesem de düşünecektim.
Eğer ben babamın yerinde olsam böyle yapar mıydım?
Yaptıkları hastalığı yüzündenmiş. Hastaysa bir şey söyleyemezdim.
Hasta olduğunu anlayabilir, bana zarar verdiğinin farkına varabilirdi. Arkadaşları gibi abimler ve babaannem de ona aynı şeyleri defalarca söylemişti.
Arkadaşları söylediğinde dinliyor da biz söyleyince neden kızıyordu?
Tamam. Belki biz onun çocuğu olduğumuz için umursamamıştı. Bunu da anlayışla karşılayabilirdim belki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir deli Kumsal
ChickLit(Wattpadde Bir deli Kumsal adlı ilk kitaptır.) (Düzenleniyor...) Üç abiyle yaşıyorsanız, bela mıknatısıysanız ve fazla güzelseniz hayat sizin için çok zordur. Bir de karadenizliyseniz... Geçmiş olsun. Mahallenize üç kız kardeşiyle bir adam taşınırs...