Bir deli Kumsal | 81. Bölüm

1.9K 205 754
                                    

"Ne heyecan kasıyorsun? Söylesene direk!"

"Kumsal!"

"Abi, bir dur Allah aşkına ya. Doktor, ölecek miyim?"

Doktor güldü.

"Geçmiş olsun, kanser değilsin. Ama yemene, içmene dikkat etmelisin. Bağışıklığın çok zayıf."

"Burnu kanadı, kilo verdi. Bunlar neden oldu?"

Doktor panik yapan Çağrı'ya güldü.

"Sakin ol, Çağrı. Psikolojik olduğunu düşünüyoruz. Stresten ve üzüntüden olduğunu varsayarsak, bir psikologla görüşmesi iyi olacaktır. Ayrıca geldiğinde tansiyonu yüksekti. Ondan da olabilir."

"Delu, senin kaldığın bakırköyde benimle ilgilenecek bir arkadaşın var mı? Yoksa doktor bey bir tane önersin mi?"

Delu gülerek göz devirdi. Odadaki herkes gülüyordu. Moralimiz yerine gelmişti.

"E bir laz böreği yeriz artık?"

"Yeruz finduk, yeruz."

Toprak abime öpücük attım. Kolumu havaya kaldırdım. Doktora işaret ettim.

"Çıkarsan mı bunu?"

Gülerek odadan çıktı. Birkaç dakika sonra elinde tepsiyle geri geldi. Bildiğim kadarıyla bunlar hemşirelerin göreviydi. Çağrı'nın arkadaşı olduğu için önemsemedim.

*****

"Ula delu uşak, döverum senu! Tabağumu bağa geri ver!"

"Nereden senin oluyor be? O benim!"

"Delu, adamı hasta etma! Benim diyrum."

"Bak güzel kardeşim, o tabak benum. Sakince onu yere birak ve defol."

"Afkur, dillu." diyip tatlıdan koca bir ısırık aldı.

"Ula!" diye cırladım.

"Geliyor gelmekte olan."

Alperen abimler kendi aralarında bizimle dalga geçerken ben onları duyamayacak durumdaydım. Laz böreğimi yemişti! Tamam, benim sayılmazdı.. Ama onun da değildi! Tepsideki son tatlıydı. Koşarak Çağrı'nın sırtına atladım. Bütün kafe bizi izlese de bütün Trabzon bizi bildiği için hiç bulaşmak niyetinde değillerdi. Çağrı tabağı masaya bıraktı, kahkaha atıyordu. Düşmemem için beline sardığım bacaklarımı destekledi. Acımadan kafasını ısırdım.

"Sen kim köpek benim tatlımı yiyorsun?!"

"Ah! İsurmasana kizum! İt misun sen?"

"Ben değilum ama senun için aynı şeyi söyleyemeyeceğum!"

"Ula dillu, bir gün afkurmadan duramaysun."

"Öğretmenum sensun. Ne edeyum? Sen kadar olmasak da biz de bir şeyler yapmaya çalışiyruz işte."

"Zaten ancak çalışirsun. Sen kim, ben olmak kim?"

"Hah! Az ötede havla."

"Ula dillu, siçratma benu sağa. Vallahi fena edeceğum senu!"

"Et! Hadu, et! Bekliyrum."

"Ula!"

Çağrı sırtındaki beni arkasından önüne alırken Polat abim olaya müdahale etmiş, beni Çağrı'nın kucağından almıştı.

"Bir gün usli durun, bir gün!"

Omuz silktim. Masum masum başımı abimin göğsüne koydum. Küçük bir çocuk gibi Çağrı'yı işaret ettim.

Bir deli KumsalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin