"Boyun posun devrilsin, Ceyhun!"
Pınar'ın peşinden koşarak salona girdik. Pınar Ceyhun abiyi dövüyordu. Kahkaha attım.
"Pınar. Pınar bir dur. Noldu?! Pınar diyorum. Pınar!"
Kahkaham durmazken Çağrı'yla göz göze geldik. Gözleri kısıktı. Kaşları havalandı. Gözleri eski haline döndü. Güçlü bir kahkaha attı. Anlamıştı..
Dudaklarını oynatarak "Çok fenasın." dedi.
Gülerek omuz silktim. Sormuştu, söylemiştim. Şimdi benim burada suçum neydi?
"Pınar diyorum! Ah!"
Ceyhun abinin acıyla inlemesiyle gözümü ona çevirdim. Yere oturup kahkaha attım. Gülmekten karnım ağrımıştı. Pınar.. Ceyhun abinin yüzünü çizmişti. Kızlar Pınar'ı tutarken erkekler Ceyhun abiyle ilgileniyordu.
"Noluyor kızım? Naptım ben?"
Sude ve Elçin, Pınar'ı zor tutuyordu. Pınar işaret parmağını tehdit eder gibi salladı.
"Sen kimsin be beni üç çocuğumla ortada bırakıyorsun?! Ece, Nilperi kalkın kızım! Gidiyoruz."
Gülmemi bastıramazken Pınar'a "Pınar, Ece neyse tamam da Nilperi bebek. Yürüyemiyor." dedim.
Durdu. Düşündü.
"Nilperi! Emekle kızım!"
Tekrar kahkaha atınca Toprak abim gözleriyle susmamı söylemişti. Korku başa bela, hemen sustum.
"Pınar, bir sakin ol. Otur. Nolduğunu anlat."
Toprak Demir sahalara indiğine göre ben kaçar, iyi akşamlar!
"Kumsal Demir, dur durduğun yerde!"
E bir helva kavurun o zaman, sevgili okuyucularım. Zira birazdan aile mahkemesinden infaz kararım çıkacak.
"Ben bir şey yapmadım."
"Biliyordum! İçimden geçirmiştim, yine bu bir şey yaptı diye."
Alperen abime gözlerimi kıstım. Kınayan bakışlar attım. Cıkladım.
"Aşk olsun, abi. Ben öyle bir insan mıyım?"
"Tam da öyle bir insansın, abiciğim."
"Kumsal, naptın yine?!"
Toprak abimin bağırmasıyla Sude'ye yanaştım. Dinsizin hakkından imansız gelir sonuçta.
"İsim analizi."
Kaşlarını çatıp "Ney analizi ney analizi?" dedi.
Mırıl mırıl bir sesle "İsim analizi." dedim.
Pınar kızların elinden kurtulup tekrar Ceyhun abinin üstüne atlayınca Çağrı Pınar'ı Ceyhun abiden uzaklaştırmıştı. Ceyhun abinin yüzündeki çizik -nasıl becerdi hiçbir fikrim yok ama- derindi. Kan damlacıkları ince yaranın üstünden gözüküyordu.
"Pınar, Nilperi ağlıyor. Git çocuğa bak. Sude, Pınar'a su götür. Sakinleşene kadar yanından ayrılma."
Toprak abim sözünü bitirir bitirmez Sude'ye yapıştım.
"Sude su ne demek bilmiyor, abi. Elçin versin. O Pınar'a suyu verirken suyu atomlarına bile ayırabilir."
Toprak abim sert bakışlarını yollayınca ürktüğümden dolayı ağır olan hareketlerle Sude'den ayrıldım. Hazan mübarek olsun o zaman kardeşlerim..
"Otur!"
Tekli koltuğa oturdum. Başımı öne eğdim. Parmaklarımla oynamaya başladım.
"Dillu, senin benumle zorun ne? Söyle, gerçekten kizmayacağum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir deli Kumsal
ChickLit(Wattpadde Bir deli Kumsal adlı ilk kitaptır.) (Düzenleniyor...) Üç abiyle yaşıyorsanız, bela mıknatısıysanız ve fazla güzelseniz hayat sizin için çok zordur. Bir de karadenizliyseniz... Geçmiş olsun. Mahallenize üç kız kardeşiyle bir adam taşınırs...