Bir deli Kumsal

Bir deli Kumsal | 68. Bölüm

"Arabada Çağrı'yı öptüğünü abinler biliyor mu?"

Gözlerim büyüdü. Yasin'e çevirdim başımı hızla. Ellerini cebine soktu. Sırıtması büyümüştü. Çağrı'ya çevirdim kafamı. Kaşlarını çatmış bizi izliyordu.

"Sen.." dedim Çağrı'ya bakıp.

Ya böyle bir şeyi nasıl söylerdi?! Yanlış anlamıştı işte.

Tekrar kulağıma eğildi.

"O söylemedi, boşuna kızma. Arabadan indiğinde yanağında senin rujunun izi vardı."

Parmaklarım dudaklarıma gitti.

Ben ruj sürmüştüm gerçekten!

Allah kahretsin!

Düştüm diline..

"Kimseye söylemeyeceksin."

Burcu'nun yanına gitti. Omzuna kolunu attı.

"Dillu bize yardım edecekmiş."

Çağrı hala kaşları çatık bir bana bir de Yasin'e bakıyordu. Tavırlarına bakılırsa gerçekten bilmiyordu.

"Pislik." Diyip eve yürüdüm.

*****

"Ya kalkmayacağum! Basun gidun!"

Yastığı başımın altından çekip yüzüme bastırdım. Odanın kapısı açılıp kapandı.

"Bana bak dillu, eğer hemen kalkmazsan Yasin'i ararım. Zaten dünki şüpheli tavırlarınız dikkatimi çekti, işime geliyor diye susuyorum."

Yastığı yüzümden çektim. Burcu'ya baktım ters ters.

"Pisliksin."

Sırıttı.

"Hazırlanmak için beş dakikan var."

Odamdan çıktı. Dolaptan kıyafet aldım. Üstümü değiştirdim.

Salona girdim. Kahvaltıya oturduk. Kahvaltıdan sonra evi topladık sanki dağınıkmış gibi.. 

Kadınlar yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Salon ağzına kadar dolmuştu. Kapı tekrar çaldı. Burcu açmaya gitti. Mutfağın kapısında yan yana dizilmiş, salonu izliyorduk.

"Uy! Dillum gelmiş. Canım görümcem!"

Sibel aniden boynuma sarıldı. Kızlar kaşları çatık bizi izliyordu. Zorla ayrıldım ondan. Nebahat ve Meryem de sarılmak için hamle yapınca Bade ve Derin iki koluma girip bunu önledi.