Bir deli Kumsal| 78. Bölüm

1.7K 211 702
                                    

Şaşkınca yüzüme baktı. Ruh gibiydim. Beni bırakıp gittiği gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmiştim, ağır gelmişti.

"Neredeydin sen? İyi misin?"

Yüzüne aval aval baktım. Cevap vermediğim her saniye yüzü daha da endişeli bir hal alıyor, kaşları çatılıyordu.

Sakince "Sanane?" dedim.

Elçin koluma dokundu.

"Kum, iyi misin?"

Ona tebessüm ettim. Bu hayattaki en büyük şansım oydu. Gülümsedi.

"Dillu, iyi misin?"

Gözlerimi ağır ağır ona çevirdim. Birkaç saniye sadece bakıştık. Sonra deli gibi gülmeye başladım. Zorla küçücük bir günlüğe hapsettiğim geçmişim az önce gün yüzüne çıkmıştı. Kalbimdeki kabuk bağlamayan yaram, kanını dışarı fışkırtıyordu.

"İlgilendiriyor mu seni?"

Gülüşümü anında soldurdum. Öfkemi, kinimi kusar gibi tiksintiyle konuştum.

"Gitsene sen."

Kaşları yukarı kavislendi, normale dönmeden tekrar çatıldı.

"Ne?"

"Git diyorum git! 10 yıl önce yaptığın gibi, git!"

"Kumsal, bilmediğin şeyler vardı."

"Bunu o zaman söyleyecektin! Gitmeyecektin! Gitmeyecektin ya! Ama sen naptın?"

Histerik güldüm.

"Gittin."

"Sen iyi misin?"

Bağırarak "Umrunda mı?!" dedim.

Kaşları konuşmanın başından beri olduğu gibi önce yukarı sonra birbirlerine doğru hareket etti. Kızlara döndü.

"Kızlar, Kumsal'ı lavaboya götürün. Yüzünü toplasın. Ben abime haber vereyim, biz gidelim."

Deli gibi davranmaya devam ettim. Yapmacık bir heyecanla kolunu tuttum. Başımı eğdim.

"Bu sefer beni de mi götürmeye karar verdin yoksa?"

Tuttuğum kolunu kaldırdı. Elimle kolu arasındaki temas böylelikle kesildi. Kaldırdığı elini yanağıma koydu. Göz altlarımı siyaha boyayan rimeli baş parmağıyla yavaş yavaş temizledi.

"İyi misin?" diye fısıldadı.

Bağırmayı kestim. Ben de tane tane, daha rahat anlaması ve sindirmesi için yavaşça fısıldadım. Bu hareketim de delice gözüküyordu, farkındaydım. Ama düzeltmek için bir hamlede bulunmayacaktım.

"Değilim. Ve bunun tek suçlusu sensin."

Çağrı dumura uğramış gibi oldu. Gözaltlarımı temizleyen baş parmağı durdu. Sude kolumu tuttu.

"Elçi, sen Toprak'a haber ver. Biz eve önden geçelim. Zaten düğün de birazdan biter. Biz Kum'u toplayalım."

Elçin başını salladı. Arkamda enkazdan farksız bir Çağrı bırakarak içeri girdik. Lavaboya gittik. Kızların yardımıyla makyajımı temizledim. Elçin de o arada yanımıza gelmişti. Bade çantasındaki malzemelerle yüzüme tekrar makyaj yaptı. Burcu lavaboya girdi.

"Kum, noldu?"

Gülümsedim.

"Üşüttüm sanırım. Başım, karnım falan ağrıyor. Eve gidip dinlensem?"

Önüme geldi. Ateşime baktı.

"İyi misin?"

Gülümseyerek "İyiyim." dedi.

Bir deli KumsalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin