-42- Ruh Eşim

554 18 13
                                    

Oy ve yorum yapmadan geçmeyelim lütfen 🥰

Alnımı alnına yaslarken dudağıma bir öpücük daha kondurdu. Gözlerini gözlerimden almamış, bana sarılmayı bırakmamıştı. Bacağımı bacağının üstüne atmışken "Hala uykum var" diye mırıldandım. Sabah olmuştu ama gece düşünmekten uyuyamamıştım. Bu yüzden şimdi uykusuzdum.

Karan "Uyu sevgilim" derken saçlarımı okşuyordu. Nasıl uyuyacaktım ki? Bunca zaman babam bildiğim adam, bana tehdit mesajları atıp duruyordu. Annemi, babamı ve beni bitireceğini söylüyordu. Bu hayat neden beni bu kadar yoruyordu?

Gece ben uyuyamayınca Karan da uyuyamamıştı ama galiba o uykusunu almıştı. Beş saat falan uyumuştuk, şahsen bana yetmemişti. Ama karnım da acıkmıştı. Uyuyamazdım zaten. Gece Karan tam uyumak üzereyken bana seslenmişti. Nefes alışverişimden bile uyanık olduğumu anlayabiliyordu. Sonra benim uyuyamadığımı farkedip o da uyumamıştı ve sohbet etmiştik. Uyuyamayan o olsaydı ve benim çok uykum olsaydı, ben onun yaptığını yapabilir miydim bilmiyordum. Basit gibi görünse de bence bu çok iyi bir fedakarlıktı. O benimle uyanık kalmasa düşünmekten kafayı yerdim.

Karan'a sıkıca sarılıp gözlerimi kapattım. Biraz gözlerimi dinlendirip kalkardım. Sonra iyi bir kahvaltı ederdik. Eda üç gündür bizim evimizde kalıyordu. Maalesef polisler Barın'ı bulamamıştı, yani güvende değildik. Barın bulunsa Eda güvende olacaktı ama ben yine olmayacaktım. Çünkü bende bir de Yusuf belası vardı. Karan, Yusuf'un hiçbir şey yapamayacağını söylüyordu ama elimde değildi, düşünmeden edemiyordum. Ya anneme zarar vermeye kalkarsa? Kendim için değil, annem için korkuyordum.

Barın'ı içeri attırırken babasını da attırmalıydık. Poyraz Barın'ın suçlarını bulabilirse Yusuf'un işlerini de ortaya çıkarabilirdi. Bunca zamandır abim ve babam bildiğim insanları hapise attıracaktım. Bir yanım acısa da, diğer yanım hakettiklerini söylüyordu. Beni kardeşi, kızı olarak görmemişlerdi ki, neden onları düşünecektim? Bana haketmediğim şeyler yaşatmışlardı, ben ise onlara sadece hakettiklerini gösterecektim. Beni buna mecbur bırakmışlardı.

"Yusuf'u da hapise attıracağım" diyerek gözlerimi açtım. Bunu Karan ve Poyraz olmadan yapamazdım. Yusuf ve Barın içeri girdiğinde yeni bir çağ başlayacaktı. Karan'la özgürce hayatımızı yaşayacaktık.

Karan gözlerini açmadan "Mantıklı" dediğinde "Bunu hakettiler. Hakettiği hayatı yaşayacaklar. Bunun için elimden geleni yapacağım" dedim. İkisinden de kurtulacaktım.

"Sen bir şey yapmayacaksın. Ben Poyraz'la halledeceğim" derken gözlerime baktı. Ona sahip olduğum için çok şanslıydım. O olmasaydı halim ne olurdu? Bitmiş olurdum. Bir ölü olurdum. Cesedimi bile bulamazlardı belki de.

Karan beni kurtarmakla kalmamış, bana hayata bağlamıştı. Aşkı tattırmış, güvenmeyi öğretmişti. Rahat rahat nefes alabiliyordum, gökyüzüne bakıp gülümseyebiliyordum.

"İyi ki varsın" dediğimde gülümseyerek "Asıl sen iyi ki varsın" dedi.

Başımı olumsuz anlamda sallayıp "Ben olmasam senin için bir şey farketmezdi. Ama sen benim tüm hayatımı değiştirdin" dediğimde kaşları çatıldı ve "Bu ne demek?" diye sordu.

Ellerimi dün tıraş olduğu için pürüzsüz olan yanaklarında gezdirip "Sen benim hayatımı kurtardın, dünyanın daha güzel bir yer olduğunu gösterdin" dedim.

"Hayır. Sonraki kısmı sordum. Sen olmasan benim için bir şey farketmez miydi? Böyle mi düşünüyorsun?" diyip devam etti.

"Sen benim hayatımda olmasan ben asla bu mutluluğu tadamamış olacaktım. Asıl sen bana dünyanın daha güzel, daha yaşanılabilir bir yer olduğunu gösterdin. Seninle olduğumdan beri sinir sorunum bile yok. Bu evde seninle pamuk gibiyim. Sensiz bir dünyayı düşünmek bile istemiyorum. Zaten sensiz bu yaşa kadar zor geldim"

Nefret Dolusu SevgilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin