Multi: Eda
Neden böyle bok gibi bir hayatın vardı? Allah aşkına benim planım önce Gaye'ye hesap sorup, sonra eve gidip saatlerce uyumakken neden buradayım ki ben?
Bir insan akşam bara gitse vaktinde evine döner yatağına, ya da başkasının yatağına girerdi. Ama ben bar çıkışında kaçırılmıştım. Hayır bari ev çıkışında ya da okul çıkışında kaçır, neden gecenin bi yarısı bardan kaçırıyorsun ki? He sarhoş olduğumu kolay olacağını mı düşünüyorlardı? Yok, bende böyle abi ya da baba oldukça benim başımdan bela eksik olmayacak. Hadi ben neysede bu yanımdaki salak korkudan gebermese bari.
Gerçi görünürde hiç korkudan ağlayan bir kız yoktu, tırnaklarındaki yarım kalmış ojeyi silmeye çalışan bir kız vardı.
"Gaye insan bi korkar ağlar. İlk kez kaçırılıyorsun" diye mırıldandım ona doğru.
"Aman sonuçta öldürmeyecekler neden korkayım"
Öldürmeyeceklerdi ama beni öldürmeyeceklerdi. Onun hayatı garanti değildi.
"Farkında mısın bilmiyorum ama yem olan benim yani sen gereksizsin. Her an kafana sıkabilirler" dediğimde gözlerini büyüterek bana döndü.
"Cidden yaparlar mı?" dediğinde tam cevap verecekken arabayı kullanan adam lafa daldı.
"Kızlar sizi dedikodu yapmanız için almadık"
Gaye bana bakıp adamla konuşmaya başladı.
"Şey. Ne için almıştınız acaba?"
Arkama yaslanarak bacak bacak üzerine attım ve onları dinlemeye başladım.
"Aslında sen hesapta yoktun" dedi adam dikiz aynasından Gaye'ye bakarken.
Gaye dehşetle "Ne yani beni öldürecek misiniz?" diye sordu.
Adam sırıttı ve "Büyük ihtimalle" diye mırıldandı.
Ya sen iyi adam değilsin. Niye sohbet ediyorsun?
Kesin piç Barın yine uyuşturucu borçlarını ödememişti. Hayır benim bunda günahım ne? Banane adamın borçlarından sanki beni kaçırdığınızda parayı getirecekti. Bunu daha önce de denemiştiler ve sonuç Barın'ın mekanı basıp herkesi gebertmesiyle bitmişti. Mutlu son.
Araba durunca inip etrafıma bakınmaya başladım. Gaye de arkamdan inip eski binaya bakmaya başladı.
"Ne yani son göreceğim yer burası mı olacakmış?"
Gülerek "Bu bişe değil. Göreceğin en son kişi kır saçlı hafif göbekli ve bok rengi gözleri olan bi moruk olacak. Merak etme cenazende helva hazırlattırırım" dedim.
Gözlerini kısarak "Ne kadar da kötü bir arkadaşsın" dediğinde sırıtarak "Ne kadar?" diye sordum.
Başını olumsuz anlamda sallarken adamın bizi yönlendirmesiyle binaya girdik. Üzerimde hala uzun beyaz tişörtüm vardı, tabi biraz viski kokuyordu Karan pisliğinin yüzünden. Neyseki elbise boyundaydı da götüm meydanda değildi. Gaye'de hala bardaki elbisesiyleydi.
Depo tarzı bi odadaydık. Bir tarafta lüks bir masa ve koltuğu, bir tarafta da yan yana durmuş iki sandalye vardı.
Lüks ve bayağı rahat koltuğu göstererek "Orası benim yerim değil mi?" diye sordum.
Adam gözlerini devirerek "Hayır sizinkiler şurada" dedi ve yan yana iki sandalyeyi gösterdi.
"Hadi be" diye mırıldanarak sandalyeye oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret Dolusu Sevgiler
Teen Fiction*Şiddet içerir. Aşk nedir bilmeyen, hislerinin ne olduğunu anlayamayan iki insan... Sadist abisinden gördüğü ağır şiddete rağmen hayata tutunmaya çalışan Mehir ve nefret ettiği Mehir'in aslında ne kadar masum olduğunu anlayan Karan'ın hikayesi. Zat...