Yastığa sımsıkı sarıldığımda gülümsedim. Yumuşacık... Hayır yumuşacık falan değil,sertti. Gözlerimi araladığımda gördüğüm simayla kaşlarım çatıldı. Bu çocuk ne ara benim yanıma girmişti? Düşünmeyi keserek kaslı vucüduna daha fazla sarıldım ve gözlerimi kapattım. Tabi saniyesinde tekrar gözlerimi açtım. Havuz! Hem konsere ne kadar kalmıştı?!
Ondan ayrılarak doğruldum ve yüzüne baktım. Benden ayrılan kolu boşa düşmüştü ve hala mışıl mışıl uyuyordu. Hiç kusura bakmasın birkaç metre ötemde öyle bi havuz varken onunla yatamazdım. Gülerek ayağa kalktıktan sonra yüzümü yıkayıp kendime geldim. İçeri gelip koltuğun üstünde gördüğüm bikini takımıyla gülüşüm daha da büyüdü. Tabi ya. Havuza neyle girecektim? Karan bikini getirmediğimi düşünüp bana almıştı. Ama bedenimi nerden bilmişti?
Banyoya girip beyaz bikini takımını giydikten sonra aynada kendime baktım. Esmer tenime çok yakışmıştı. Karan daha önce üstümü bile değiştirmişti ama beni bu halde görecek olması beni utandırmıştı. Neyse o uyurken kendimi direk suya sokabilirdim.
Banyodan çıkıp Karan'a baktım. Hala uyuyordu. Havuza doğru ilerlerken manzaradan da gözümü alamıyordum. Buraya aşıktım.
Dilimi ısırırken ayak baş parmağımı havuza sokup soğukluğu ölçtüm. Baya soğuktu ve alışmamın tek yolu vardı.
Anında havuza balıklama dalarken gözlerimi kapattım. Bedenim soğuk su ile irkilirken iyice derine doğru indim. Gözlerimi açıp tabandaki camdan aşağı baktığımda gözlerim büyürken gülümsedim. Baya yüksekti ve korkuçtu. Bu cam kırılsa neler olur diye düşünmeden edemedim. Jason Statham'ın Suikast filmi aklıma gelmişti.
Yüzeye çıktıktan sonra derin bi nefes aldım. Suya iyice alışmıştım. Saçlarım tenime yapışırken tekrar suyun içine girip süzülmeye başladım. Bacaklarım bi balığın süzgeci misali hareket ederken suda nefes alma çabamla ağzımdan baloncuklar çıktı. Bunu seviyordum. Suyu seviyordum. Öyle rahatlatıyordu ki.
Tekrar yüzeyde nefes aldıktan sonra kulaç atmaya başladım. Suda bi ses duyarken iyice dibe doğru indim ve gözlerimi açtım. Karşımda bana doğru yüzen Karan'ı gördüğümde gülümseyerek bende ona doğru yüzmeye başladım. Vücutlarımız birleştiğinde ellerimizi kenetledi. Yüzeye çıkıp nefes aldığımızda gülümseyerek gözlerine baktım.
O da gülümseyerek "Beni neden kaldırmadın?" diye sorduğunda "Kıyamadım" diye şaka yaptım. Yavaşça kendini suya bıraktığında gülerek peşinden girdim. Elimi bırakmadan kendine çektiğinde gözlerimi açtım ve göz göze geldik. Daha fazla yaklaştığında suda yanan gözlerimi kapattım ve istediği şeyi yapmasını bekledim.
Dudakları dudaklarımla buluştuğunda elimi yanağına koyup karşılık vermeye başladım. Onun elleri de saçlarımdaki yerini bulmuştu. Dudaklarının tadı durmama yardımcı olmazken elim yanağından saçlarına ilerledi. Ağzıma su kaçıyordu. Parmaklarım saçlarında gezintiye çıkarken elleri bedenimde arsızca gezinmeye başladı. Nefessizliğin etkisiyle de dudağını ısırırken ağzıma iyice su dolmaya başladı. Karan belimden tutarak yukarı çıkardığında derin bi nefes aldım ve öpüşüne karşılık vermeye devam ettim.
Sonunda nefes nefese ayrıldığımızda gözlerimiz buluştu. Sırılsıklamdık ikimizde. Hem sudan, hem tutkudan. Hiçbir şey demeden bakıştık, bi süre. Ne denilebilirdi ki bu durumda?
Ardından "Ne oldu bize?" diyerek sessizliği bozduğunda yutkundum. Bilmiyordum. Ne olmuştu bize? Bu olan şey iyi miydi?
Başımı olumsuz anlamda sallarken suyun içindeki elimi tuttu ve "Artık çıkalım mı?" diye mırıldandı. Başımı olumlu anlamda salladım ve onunla birlikte basamaklara doğru yüzdüm. Birlikte havuzdan çıktığımızda şezlongun üstündeki havluyu aldı ve gözlerini gözlerimden almadan vücuduma sardı. Onun sadece şortla olduğunu yeni farkediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret Dolusu Sevgiler
Teen Fiction*Şiddet içerir. Aşk nedir bilmeyen, hislerinin ne olduğunu anlayamayan iki insan... Sadist abisinden gördüğü ağır şiddete rağmen hayata tutunmaya çalışan Mehir ve nefret ettiği Mehir'in aslında ne kadar masum olduğunu anlayan Karan'ın hikayesi. Zat...