Multi: Gece
Gaye "Hadi depresyona içiyoruz" deyip tekilayı fondipledi. Masada en az 10 kişiydik ve ben sadece telefonumun kırık ekranının derdindeydim. Bi ara yeni bir telefon almalıydım.
"Pardonda neden depresyona içiyoruz?" diye sordu oturanlardan biri.
Gaye çocuğa kaşlarını çatarak "Ailem şehire dönüyo diyorum ya bir saattir" çemkirdi ve içkiyi tekrar fondipledi.
Yine sarhoş olur sorun çıkartırsa bu sefer valla dalardım. Masadakileri incelemeye başladım. Kız erkek sayısı eşit gibiydi. Gözüme çarpan simayla sırıttım. Bizim sarışında buradaymış.
Kafasını havuza sokturduğumu hatırlıyor mudur acaba? Gözleri beni bulunca o görmeden sırıtmamı sildim. Hatırlatıp tekrar sinirlenmesini istemezdik değil mi? Bakışları bana sinir olduğunu anlatmaya başlamıştı bile.
"Ee napsak oyun mu oynasak?"
Sadece birkaç kez gördüğüm kıza gözlerimi devirdim.
"Siz oynayın ben kaçıyorum" deyip ayaklandım.
"Ya Mehir. Nereye?"
İsimlerini bile bilmediğim insanlar bana sesleniyorlardı. Cidden midemdeki viskiyle doğruluk mu cesaretlik mi oyununu kaldıramazdım. Ege'nin yerine doğru ilerleyip bar taburesine oturdum.
"Oo hanımefendi sen yanımıza uğrar mıydın?"
Ege'ye sırıtıp "Sana iş teklifi yapmaya geldim" diye mırıldandım.
"Ne işi?"
Bu müzikte beni nasıl duyuyordu anlamıyordum.
"Şarkı söyleyeceksin" dediğimde güldü.
"Çocukların doğum günü kutlamalarında mı?"
Yüzündeki dalga geçen ifadeyi umursamayıp "Burada" dedim. Ardından da ekledim.
"İki gecede bir"
"Neden?" diye sorduğunda kaşlarımı çattım.
"Çünkü barımda canlı müzik istiyorum"
"Çık sen söyle" deyip sırıttı.
"Benim o işlere ayıracak vaktim yok" deyip şirince gülümsedim.
Omuz silkip önüme viskiyi koydu. Of bu gece çok içmiştim. Bardağı anında fondipleyerek "Yeni işin hayırlı olsun" dedim ve Gaye'lerin yanına ilerledim.
Ege hem barmenlik yapıp hemde barda canlı müzik yaparsa maddi durumu dahada iyi olurdu. Hem parasını hakederek alacaktı, alnının teriyle. İstediği gibi.
Koltuğun kenarına oturup ne yaptıklarını izlemeye başladım. Tahminim gibi doğruluk mu cesaretlilik mi oynuyorlardı.
"Aras hadi mızıkçılık yapma" diyen kıza baktım. Bu şekilde şarışın çocuğun adının Aras olduğunu öğrendim.
"Ya istemiyorum zorla mı?"
Kız "O zaman tekila" deyip tepsiyi gösterdi.
İşte bu kadar aptalca bir oyundu. Kim bilir ne istemişlerdi?
"Yarın benimle havaalanına gelir misin?" diye soran Gaye'ye dönüp başımla onayladım
Ailesi İngiltere'deydi ve yarın dönüyorlardı. Kardeşi olmasa havaalanına falan gitmezdim ama özlemiştim Gaye'nin çokbilmiş kardeşini.
"Mehir sende oynasana"
Adının Aras olduğunu duyduğum çocuğa döndüm. Çocuksu bir yüzü vardı, hatta bebek poposu gibi diyebilirim. Ama şirindi. Aslında tek sorun saçlarıydı, o saç stili 2012'te kalmamış mıydı yahu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret Dolusu Sevgiler
Teen Fiction*Şiddet içerir. Aşk nedir bilmeyen, hislerinin ne olduğunu anlayamayan iki insan... Sadist abisinden gördüğü ağır şiddete rağmen hayata tutunmaya çalışan Mehir ve nefret ettiği Mehir'in aslında ne kadar masum olduğunu anlayan Karan'ın hikayesi. Zat...