Nefret Dolusu Sevgiler

-4- Bar Kavgası

Multi: Barın

Gülüşümü durdurmaya çalışarak "Ben sana söylemiştim" diye bağırdım.

Ama doğruydu! O salağa 'gecenin sonunda muhtemelen nerede olduğunu bile hatırlamayacaksın ve ben kapıdaki ayılara seni kendine gelmen için havuza atmalarını söyleyeceğim' diye uyarıda bulunmuştum. Ama yinede hayvan gibi içip sarhoş olmuştu. Tanımıyordum da gerizekalıyı.

"Noluyo lan? Kim beni ıslatıyo?" diye bağırdı kafası sudan çıktıktan sonra.

Aptal ıslatılmıyordu, bacaklarından tutularak kafasını havuza sokuyorlardı.

Son birkez daha kahkaha atıp adamlara "Tamam yeter. Kenara koyun kurulansın" diye bağırdım.

Evde bizimkiler hariç 10 kişi falan kalmıştı. Onlarda sarhoşlardı ve birazdan komple hepsini kovacaktım. Aslında hepsini komple havuza atsam daha iyi olurdu. Ama şubat ayındayız işte, gönlüm el vermiyor(!). Sarışın çocuk titreyerek saçlarını kuruturken gülerek içeri geçtim. Ege'yle Gaye bi koltuğa geçmiş tıkınıyorlardı. Yuh ama gece boyunca tıkınmışlardı zaten. Neyseki ikiside sarhoş gibi gözükmüyordu.

Küçük topluluğa "Gençler parti bitti gördüğünüz gibi. Herkes evine" diye bağırdım. Hepsi homurdana homurdana yavaşça evi boşalttıklarında Gaye'nin yanına yığıldım. Parti düzenlemek değilde insanları kontrol etmek zor işti.

"Ben ne ara o kadar içtim lan?"

Yok bu çocuk gerizekalı. Niye hala gitmiyordu ki?

Havuz iyi gelmiş olmalı ki artık 'ben çok yakışıklıyım çok akıllıyım, hepiniz çok aptalsınız' diye bağırmıyordu. Birkaç çocuktan dayak yemişti ama yinede kendine gelememişti. Tabi ben o sırada kahkahalarla gülmekle meşguldüm, o yüzden kavgaya müdahale edememiştim.

Gaye çocuğa dalgayla "Saçlarını oksijenli suya mı soktun yoksa boya mı?" diye sordu.

Çocuk gözlerini kısarken "Çok komik" diye mırıldanarak çıkışa yöneldi.

Oh be sonunda ev boşalmıştı. Etrafı toplamaya koyulan adamlara kaşlarımı çatarak bakıp "Siz niye topluyorsunuz?" diye sordum.

Anlamaz gözlerle bakarlarken "Temizlik şirketini arayın. Yarın erkenden gelip halletsinler. Şimdi geç oldu. Hadi sizde dışarı" diye sesimi yükselterek konuştuğumda seslerini çıkarmadan ilerlediler.

"Merih Hanım temizlik şirketine ne gerek var? Ben beş dakkaya hallederim buraları"

Lan bu kadın niye her yerden çıkıyor? Saat gece iki olmuş, hala mutfak önlüğüyle hemde.

Gaye "Bok 5 dakikaya halledersin" diye mırıldanırken Ege'de ona katılmıştı.

Kadına ifadesiz bi şekilde bakarken "1. Merih değil Mehir. 2. Sen neden evinde değilsin de hala buradasın ve 3.de yarın sabah buraya temizlik şirketinden elemanlar gelecek." dedim kesin bir dille.

Gülümsedikten sonra "Mehir Hanım ben bodrum katta ki odada kalıyorum" dediğinde kaşlarımı çattım.

"Evde benimle birlikte biri daha yaşıyor ve benim haberim yok?"

Aslında babamla piç abimde evde yaşıyorlardı. Ama onlar haftada bir falan uğrarlardı eve. Gerçi benim için hiç uğramasalar daha iyiydi.

Kadın mahçup bi tavırla "Şey. Babanız söylemiştir diye düşünmüştüm" dedi.

Konuşmak için ağzımı araladıktan sonra tekrar kapattım. Dudaklarımı ıslattıktan sonra "Tamam o halde. Şimdi odana git, dinlen. Sabah burayı hallederler" dedim.