Nefret (Zoraki Evlilik)

34. Bölüm •Hapishane

34. Bölüm ''Hapishane''

✨

Mehmet Şahin yüzünü temizleyen polis memurunun ellerinden kurtulup oğlunu götüren memurun koluna yapıştı. Biricik oğlunun hapse girmesine izin veremezdi. Ölürdü de mapus hayatı yaşatmazdı oğluna.

''Oğlumun bir suçu yok, ben yaptım. Sado'yu ben öldürdüm!'' ailesinin gözleri şaşkınlıkla aralanırken Mehmet Şahin bileklerini memurlara uzattı.

''Size diyorum. Sado'yu ben öldürdüm! O kurşunu ben sıktım! Bırakın oğlumu!''

''Baba hayır...'' diye mırıldandı Çağrı sessizce. Babası nasıl böyle bir şey yapardı? Polis memurları tereddütte kalıp Çağrı'yı peşlerinden sürükleyerek amirlerin odasına gittiler.

''Amirim''

''Ne oldu yine?'' diye sordu amir. Sado denen adamın davalarıyla uğraşmaktan bıkmıştı artık.

''Çağrı Şahin'in babası Mehmet Şahin Sadullah Özveren'i kendisinin öldürdüğünü söyledi!'' genç amir oturduğu sandalyeden kalktı ve Çağrı'nın karşısına dikildi.

''Baban mı vurdu o herifi?'' Çağrı sessiz kalmayı tercih etti. Ne dese iki ucu boklu değnekti.

''Bunu nezarethaneye atın, diğer adamı da alın sorguya!'' memurlar başlarını sallayıp amirlerinin odasından çıktılar. Oğlunun gittiğini gören Mehmet tekrar bir polis memurunun koluna yapıştı.

''Nereye götürüyorsunuz oğlumu?''

''Oğlun nezarethaneye, sende sorguya. Üzeyir alın bunu sorguya'' Üzeyir bir iki adımda Mehmet Şahin'in yanına geldi. Mehmet Şahin son bir kez arkasına dönüp Cihan'ın kucağından inmiş, ağlayarak kendisine bakan kızına ardından karısına ve diğer kızına bakıp kolunu Üzeyir'in ellerine bıraktı ve Çağrı nezarethaneye, Mehmet'le Üzeyir'de sorgu odasına girdi. Üzeyir Mehmet'i sandalyeye oturup tepedeki lambayı yaktı ve azrail gibi Mehmet'in karşısına dikildi.

''Neden öldürdün Sadullah'ı'' Mehmet Şahin ellerini masanın üzerinde birleştirdi.

''Kızımı önce kaçırdı ve sonra vurdu. Kızım onun yüzünden iki kez ölümden döndü. O adam yaşadıkça kızımın hayatını tehlikeye atacaktı bende adamın hayatına son verdim'' Mehmet'in kızı Cemre umurunda bile değildi. Tek derdi biricik oğlu Çağrı'ydı. Oğlunun hapse girmemesi için kendi hayatını bile yakardı. Tıpkı şu an yaptığı gibi...

''Oğlun öyle demiyor ama! Olay yerine gittiğimizde cesedin başında oğlun vardı''

''Oğlum evden çıkarken beni takip etmiş. Ben Sadullah'ı öldürüp kaçtım''

''Oğlun neden cinayeti ben işledim diye kendini ihbar etti o zaman?''

''Beni kurtarmak için!''

''Cinayeti işlediğin silah nerede?''

''Denize attım'' Üzeyir sinirle ellerini masaya vurdu ve kamera kaydını kapatıp sorgu odasından çıkarak amirinin odasında gitti. Amirine kamera kaydını verip Mehmet Şahin'in ifadesini izlemesini sağladı.

''Çağrı'yı bir daha sorguya alın. Bakalım o ne diyecek'' genç memur başını sallayıp nezarethaneye gidip Çağrı'yı oradan aldı ve birlikte ikinci sorgu odasına girdiler. Memur tıpkı Mehmet'te olduğu gibi tepedeki lambayı açtı ve kamera kaydını başlatarak Çağrı Şahin'in karşısına dikildi.

''Anlat bakalım''

''Neyi anlatayım?'' deyip kelepçeli ellerini masanın üzerine koydu Çağrı. Üzeyir yavaş yavaş sinirlenmeye başladı.