31. Bölüm ''Ritimler''
✨
Dıt. Dıt. Dıt. Dıt. Dıt. Dıt. Dıııııtt.
''Nabız yok!''
''Kalp masajı hemen!''
''Bir, iki, üç, dört, beş. Hadi!''
''Elektroşok?''
''Hayır olmaz''
''Ama hocam-''
''Olmaz dedim! Hasta yüzüstü yatıyor. Hastayı sırtüstü çevirirsek kurşun kalbe doğru ilerleyebilir, kalp mesajına devam!''
''Hocam hasta sırtüstü yatarken kalp masajı yapabiliyoruz, elektroşok uygulayalım!''
''Ellerimi hastanın altına sokup göğsüne koyabiliyorum ama elektroşoku hastanın altına sokamayız. Sokarsak nasıl düğmeye basacağız? Kalp mesajına devam!''
''Bir, iki, üç, dört, beş'' dıt. Dıt. Dıt. Dıt. Nefes nefese gözlerimi açtığımda etrafımdaki maskeli insanlar bana şaşkınlıkla baktı. Yüzükoyun bir yerde yatıyordum ve her yer yemyeşildi. Sırtımda bir sızı vardı, ağzımda da bir hortum. Canım yanıyordu. Canım çok yanıyordu.
''H-hasta uyandı''
''Uyutun hemen! Ameliyata devam etmemiz gerekiyor'' her nefes almaya çalıştığımda göğsüm acıyla eziliyordu. Doğrulmak istiyordum. Neredeydim ben? Ne olmuştu? Bu insanlar kimdi? Az önce konuşan adam ne ameliyatından bahsediyordu?
''Cihan...'' ağzımda bir hortum olduğu için sesim boğuk çıkmıştı. Yanıma biri gelip ağzımdaki hortumu oynattı ve gözlerin gözlerimin üzerine dikti. Canım o kadar çok yanıyordu ki karşımdaki kişiyi bulanık görüyordum.
''Şimdi ona kadar sayacağım ve uyuyacaksın'' uyumak istemiyordum. Sadece Cihan'ı istiyordum. Cihan bedenimdeki tüm acıyı alır, yaralarımı sarardı. Neredeydi Cihan? Bu adamlar kimdi? Yine mi kaçırılmıştım?''
''On, dokuz, sekiz'' bilincimi kaybedip gözlerimi kapatmadan önce düşündüğüm tek şey Cihan'ın mavi gözleriydi.
...
''Ne durumda?''
''Kurşunu vücuttan çıkardık, hayati tehlikesi yok. Uyanmasına bekleyeceğiz.''
''Peki yanına gidebilir miyim?''
''Hanımefendi zaten aynı odadasınız ya''
''O anlamda değil. Kardeşimin yanına gitmek istiyorum''
''Üzgünüm ama olmaz. Ameliyattan daha yeni çıktı sayılır, enfeksiyon riski olabilir. Uyanana kadar hastaya temas yasak''
''Tamam anladım. Kardeşim iyi olsun da geresi önemli değil'' bir kapı açılma sesi ardından kapanma sesi. Konuşanlar kimdi? Ben neredeydim? Neden gözlerimi açamıyordum? Bedenim metrelerce suyun altına girmişim gibi uyuşuktu ve sırtım sızım sızım sızlıyordu. Neler olmuştu? Düşün Cemre düşün! Bir elimle yattığım yatağın çarşafını sıkarken bir yandan gözlerimi açmaya çalışıyor diğer yandan da neler olduğunu hatırlamak için hafızamı zorluyordum.
Evdeydim. Üzerimde kırmızı bir elbise vardı. Cihan için terası süsleyip püslemiştim ve Cihan'ın sevdiği yemekleri, tatlıyı yapmıştım. Cihan eve geldiğinde bana çok güzel olmuşsun demişti. Sonra terasın ortasına kurduğum beyaz ışıklarla kaplı masaya geçip yemeğimizi yemeye başlamıştık. Yemeğimizi yedikten sonra Cihan'ı dansa kaldırmıştım. Dans için ellerini belime koyduğunu hatırlıyorum. Bende kollarımı boynuna dolayıp iyice ona sokulmuştum. Dansımız bittikten sonra Cihan'ın belimdeki büyük ellerin kavrayıp seni seviyorum demiştim. Şaşırmış, afallamıştı. Bir kez daha söyledim o cümleleri. Bir kez daha seni seviyorum demiştim ve kollarımı ona dolayıp sıkıca sarılmıştım. İşte olanlar o an olmuştu. Sert bir rüzgar esmişti ve sırtıma bir şey saplanmıştı. Kurşundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret (Zoraki Evlilik)
Literatura FemininaGeçmişte annesinin ona yaşattıklarından dolayı bütün kadın ırkından nefret eden Cihan, babası tarafından para karşılığı satılan Cemre ve zoraki bir evlilik. Cihan, geçmişi atlatıp diğer kadınların annesi gibi olmadığına inanarak bir yuva kurabilir m...