29. Bölüm •Can Veren Dudaklar

12.3K 338 68
                                    

29. Bölüm ''Can Veren Dudaklar''

Cihan Ayvazoğlu

Kulaklarım uğulduyordu. Aşk. Aşk öldürür müydü? Aşk öldürürdü...

''Cemre! Hayır!'' kanla kaplı elimi Cemre'nin yanağına koydum

''Hayır Cemre kalk!'' başımı gökyüzüne çevirip bağırmaya başladım

''CEMRE! HAYIR!'' Cemre sadece kahverengi gözlerini kapatmamıştı, benim yüreğimi de kapatmıştı.

''Cemre uyan lütfen'' başını göğsüme daha çok bastırdım

''Beni bırakıp gidemezsin Cemre, sensiz yaşayamam!'' gözyaşlarım yanaklarımı ıslatmaya başlarken alnımı Cemre'nin alnına yasladım

''Benimde sana aşık olduğumu öğrenmeden gidemezsin Cemre...'' Cemre'ye can vermesini umarak dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Belki dudaklarımı hissederse açardı gözlerini? Aşık olduğunu söylemişti bana, aşık olduğu adam onu öperse uyanırdı belki? Dudaklarımı Cemre gözlerini aralasın diye biraz daha dudaklarına bastırdım ama olmadı, Cemre gözlerini açmadı.

Ruhunu kaybetme güzel kadın, benim için ruhunu kaybetme...

Üzerimdeki tişörtü hızlıca çıkarıp Cemre'nin sırtındaki kanayan yaraya bastırdım ve dikkatli bir şekilde Cemre'yi kucağıma aldım. Terastan çıkıp masanın üzerindeki anahtarı aldım ve evden çıkarak arabanın kilidini açıp Cemre'yi arka koltuğa yatırdım. Demir kapıyı uzaktan kumandayla açtıktan sonra hızla arabaya binip bahçeden çıktım ve hastaneye doğru sürmeye başladım.

''Keşke o kurşun bana gelseydi Cemre. Senin yaşaman için ben ölürüm'' dikiz aynasından sürekli Cemre'yi kontrol edip duruyordum. Kırmızı elbisesin ardından akan kanlar önce benim tişörtümü boyuyor ardından da koltuğa renk veriyordu. Cebimdeki telefonu çıkarıp Volkan'ı aradım.

''Alo Volkan''

''Ne oldu? Ağlıyor musun sen?'' derin bir nefes aldım

''Volkan, Cemre...'' ilk defa sesim titriyordu. Cemre'yi kaybetme korkusu sesimi titretiyordu

''Ne oldu Cemre'ye?''

''Volkan Cemre vuruldu''

''Ne!?''

''Ne olur yanıma gel, sana ihtiyacım var''

''Tamam, konum yolla'' deyip telefonu kapattı bende hızımı arttırdım. Bir süre sonra hastaneye geldiğimde arabayı durdurup aşağıya indim ve arka kapıyı açıp Cemre'yi kucağıma aldım. Çıplak göğsüme değen kanı irkilmeme neden oldu.

''Sedye getirin!'' diye bağırdım acile girerken. Kucağımda kanlı kaplı güzel kadını ve beni fark eden bir hemşire bir sedye kapıp koşarak yanıma geldi. Cemre'yi döndürüp yüzükoyun sedyenin üzerine yatırdım. Hemşire sedyeyi benden alıp hızlı hızlı ameliyathaneye sürerken çaresizce bakıyordum ardından.

''Bende gireceğim'' deyip hemşirenin ardından koşan doktorun kolunu tuttum

''Ameliyathaneye giremezsiniz beyefendi, lütfen işimize engel olmayın'' deyip kolunu elimden kurtardı ve ameliyathaneye girdi. Çaresizlik hissi tüm bedenimi ele geçirirken ameliyathanenin önüne çöktüm. Aşığım dedi, Cihan ben seni seviyorum dedi ama ben ona onu sevdiğimi söyleyemedim. Ya ona onu sevdiğimi söyleyemeden benden giderse?

Nefret (Zoraki Evlilik) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin