6. Bölüm •Düğün

20.4K 543 219
                                    

6. Bölüm ❝Düğün❞

Arefe günü mobilyalarımız tamamlanmıştı. Yine Cihan'la buluşup evimize gittik. Dükkandan bir kaç eleman gelmiş mobilyaları eve yerleştiriyordu Cihan'da onlara yardım ediyordu bende mutlulukla onları izliyordum. Tüm eşyalar eve yerleşince ev dolu dolu daha bir güzel olmuştu

''Cemre bir çay demlesene işçilerle içelim. Yorulduk baya'' dedi Cihan ve işçilerle birlikte terasa geçtiler. Bende Cihan'ın dediğini yapıp hemen yeni evimin mutfağına girdim. Kendimi çok mutlu hissediyordum. Çayı demleyip Cihan'la işçilere servis yaptım kendime de bir bardak koyup salona geçtim ve koltuğa oturup çayımı içmeye başladım. Ramazan süresi boyunca huzur bulabildiğim tek yer burasıydı, evimdi.

İşçiler çayını bitirince evden ayrıldılar ve Cihan'la baş başa kaldık. O da evi beğeniyle süzdü. Aldığım eşyaları beğenmişti. Cihan'la hiç konuşmadan yine yeni evimizi bir kez daha gezdik ve Cihan beni eve bıraktı. Aslında hiç evimden ayrılmak istemiyordum da neyse.

Bayramdan sonra evleneceğimiz için boş vakitlerimde annem ve ablamla gelinlik bakmaya gidiyorduk ama bir türlü bir gelinlik beğenememiştim.

Bayramın ilk günü ailecek Osman amcanın evine gittik. Osman amcayla bayramlaştığımda küçük bir çocukmuşum gibi bana bayram harçlığı verdi. Sonra babamla annemle ablamla ve eniştemle bayramlaştım. Çağrı karşıma geçip elini uzatınca gözlerimi devirdim fakat Osman amcaya rezil olmamak için elini öpüp başımın belası olan abimle de bayramlaştım. Sıra Cihan'a gelince ikimizde öylece durmuş birbirimize bakıyorduk. Osman amca Cihan'ı uyarınca Cihan bana elini uzattı hem benden büyük olduğu için hem de nişanlım olduğu için uzattığı elini öpüp bayramını kutladım. Tam geri çekilecekken Cihan beni bırakmadı ve iki yanağımı öpüp benim bayramımı kutladı. Yumuşak dudakları yanağıma değince içimin titrediğini hissettim.

Ne kadar güzel öpmüştü öyle...

Hızlıca başımı iki yana sallayıp kendime geldim. Osman amcanın seveni çok olduğu için bayramlaşmaya gelen giden çok olmuştu. Evin gelini olduğu için tüm gün gelen gidenlere hizmet ettim. Öyle ki annemler gitmek için ayaklandığında ben hala gelen misafirlerle ilgileniyordum. Annemleri yolcu edip tekrar misafirlerle ilgilenmeye başladım. Annemlerin arkasından Cihan'da gitti. Bir süre sonra misafirler de gidince Osman amcayla baş başa kaldık

''Gel kızım otur şöyle'' Osman amcanın yanına oturdum. O da bir elini dizime koydu

''Kızım ben hastayım. Öleceğim'' titrek bir nefes aldım

''Geçmişte Cihan yaşadığı olaylar yüzünden tüm kadınlardan nefret ediyor kızım. Çok kötü günler geçirdi yeri geldi psikolojik destek aldığı bile oldu. Kadınlara asla yanaşamaz o. Ama ben onu bu dünyadan göçüp gitmeden önce birine emanet etmek zorundaydım kızım. Senin başını yakmadım değil mi?'' Osman amcanın Cihan'la ilgili anlattıkları zihnimde cirit atmaya başlamıştı

Cihan geçmişte ne yaşamıştı?

''Olur mu öyle şey Osman amca? Ben gayet mutluyum'' Osman amca dolmuş gözlerini parmaklarıyla sildi ve bana sıkıca sarıldı

''Özür dilerim kızım ama bunu yapmak zorundaydım. Ölmeden önce istediğim tek şey oğlumun mürüvvetini görmekti'' bende Osman amcaya sıkıca sarıldım. Sarılmamız bittikten sonra Osman amca Cihan'ı arayıp eve gelmesini söyledi. Yaklaşık on dakika sonra Cihan eve geldi ve babasının talimatıyla beni eve bıraktı. Yolda giderken Osman amcanın dediklerini düşünüp durdum

Nefret (Zoraki Evlilik) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin