24. Bölüm ❝Kana Doyan Dünya❞
Cihan Ayvazoğlu
✨
Tik tak, tik tak, tik tak. Zaman daralıyor Cihan Ayvazoğlu. Cemre uyanmadan bu işi halletmelisin. Cemre'nin başına bela olan insanları ortadan kaldırmalısın ki Cemre rahata kavuşsun.
Cemre'yi koru Cihan Ayvazoğlu, karını koru...
Sandalyede rahat edemediğim için ayağa kalkıp Cemre'nin odasının önünde dolanmaya başladım. Hemşirenin yaptığı ağrı kesici hiçbir işe yaramamıştı, yaram oldukça ağrıyordu
''İyi misin?'' Volkan'a baktım
''İyiyim'' deyip ellerimi arkamda birleştirdim ve Cemre'nin odasının camına yaklaştım. Öyle güzel uyuyordu ki odada, odaya girip yanına yatmamak için kendimi zor tutuyordum. Doktorlar Cemre'nin vücut dengesinin sağlanması için Cemre'yi serumla besliyorlardı ve Cemre ne zaman toparlanırsa o zaman uyanacaktı. Kaç güne uyanırdı Cemre? Ne zaman görürdüm o kahverengi gözlerini? Beni gördüğü için ışıldar mıydı gözleri? Yoksa yaşadıklarını dışa vurmak istercesine söner miydi o ışıltılar?
Merdivenlerden çıkan kişiyi görmemle bedenimi bir öfke dalgası kapladı ve adımlarımı hareket ettirerek merdivenlere doğru yürümeye başladım. Amacın ne olduğunu anlayan Volkan'la Ceren beni durdurmak için peşimden geliyorlardı ama beni kimse durduramazdı. Patlamak üzere olan bir lav dağının kızgın lavlarını kim durdurabilirdi ki?
''Ne işin var lan senin burada? Hangi cüretle gelirsin!'' Ceren bir kolumu yakalayıp beni kardeşinin üzerinden çekmeye çalıştı
''Bırak beni Ceren!'' deyip Ceren'i Volkan'ın üzerine doğru ittim ve tekrar Çağrı'nın yakasına yapıştım. En son bıraktığım gibiydi. Yüzündeki kanlardan arınmıştı fakat hala yüzü gözü dağınıktı
''Sana ve kardeşime bakmaya geldim''
''Kardeşin falan değil o senin!'' Çağrı derin bir nefes aldı. Sakin olmaya çalışıyor gibiydi
''Annemin bir suçu yok, bunu sende biliyorsun Cihan''
''Başlatma lan annene! Annen benim umurumda mı sanıyorsun?'' neden annesi hakkında konuştuğumuzu anlamayan Ceren ikimizin arasına girdi
''Çağrı ne oluyor? Ne yaptı annem?''
''Cihan'ı vurdu'' dedi Çağrı büyük bir sakinlikle
''Ne!?'' Ceren şaşkınlıkla bana dönüp bakışlarını üzerimde gezdirdi
''Nasıl oldu bu? Cihan... Nerenden yaralandın? İyi misin?'' Ceren'i Çağrı'yla aramızdan çektim
''İyiyim, küçük bir sıyrık. Volkan Ceren'i götür buradan'' Volkan dediğimi yapıp Ceren'i yanımızdan götürdüğünde tekrar Çağrı'nın yakasına yapıştım
''Siktirip gideceksin lan buradan!''
''Kardeşimi görmeden hiçbir yere gitmem!''
''Artık o senin kardeşin değil, benim karım!'' Çağrı'da ellerini yakama koyup yüzümü yüzüne yakınlaştırdı
''Değil sen, tüm dünya alem gelse kardeşimi görmeme engel olamaz!''
''İlla ağzımı burnumu kır Cihan diyorsun sen!'' deyip Çağrı'ya kafa attığımda burnunu tutarak yere düştü. Hızımı alamayıp karnına art arda tekmeler indirmeye başladım ta ki iki güvenlik görevlisi kollarımdan tutup beni durdurana kadar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret (Zoraki Evlilik)
Chick-LitGeçmişte annesinin ona yaşattıklarından dolayı bütün kadın ırkından nefret eden Cihan, babası tarafından para karşılığı satılan Cemre ve zoraki bir evlilik. Cihan, geçmişi atlatıp diğer kadınların annesi gibi olmadığına inanarak bir yuva kurabilir m...