42. Bölüm •Cinsiyet

8.8K 274 50
                                    

Medya: Volkan Kurt

42. Bölüm ''Cinsiyet''

''Cemre!''

''Efendim?''

''Kırmızı kravatımı bulamıyorum! Nerede?''

''Çoraplarının olduğu çekmecede!''

''Tamam!'' bir süre sonra tekrar odadan bana seslendi.

''Yok burada!''

''Of! Bekle geliyorum!'' deyip kemirdiğim tostumu masanın üstüne bırakıp odaya çıktım. Yatağın yanındaki çekmeceyi açıp çorapların altından kırmızı kravatı çıkardım.

''Al işte burada!'' şaşkınlıkla elimdeki kravata baktı.

''Elinle koymuş gibi nasıl buldun ya? Ben oraya bakmıştım yoktu'' güldüm.

''Ben bulurum'' gözlerini kravattan çekip şişmeye başlayan karnıma dikti.

''Amcasının bir tanesi'' deyip hafifçe eğildi ve karnıma bir öpücük kondurdu. Hamileliğimin dördüncü ayına ulaşmıştım ve karnım şişmeye başlamıştı. Hamilelikte sadece bir iki kilo almıştım ve karnım şişmeye başlamasa dışarıdan hamile gibi görünmeyecektim.

''Volkan geç kalma sakın cinsiyet kontrolüne gideceğiz!'' kravatını bağlarken aynadan bana baktı.

''Tamam ya işim en fazla iki saat sürer'' başımı salladım. Volkan başımı salladıktan sonra bir kez daha eğildi ve karnımı tekrar öptü.

''Amcacığım bu sefer bize küsüp de arkanı dönme tamam mı? Bak sana oda tasarlayacağım cinsiyetini öğrenmem gerek tamam mı?'' deyip bir kez daha karnımı öptüğünde onun bu haline gülmeye başladım.

''Geç kalacaksın hadi!'' Volkan doğruldu.

''Tamam tamam gidiyorum. Bir şey olursa hemen beni ara, canın bir şey falan çekerse sakın sen almaya gitme beni ara ben alır gelirim''

''Toplantıyı bırakıp benim aşermemin peşinde mi koşacaksın?'' diye sordum gülerek.

''Koşacağım tabii, amcasının gülünün canı ne isterse ben alıp geleceğim'' kıkırdadım

''Tamam tamam seni arayacağım amcası'' Volkan'da güldü

''Hadi ben gidiyorum, Allah'a emanet'' deyip önce odasından sonra evden çıktı. Bende mutfağa gidip yarım bıraktığım tostumu yemeye devam ettim. Cihan'ın beni terk edişinin üzerinden aylar geçmişti. İlk zamanlar ne kadar üzülsem de artık karnımda bir can daha taşıdığım için kendimi toparlamak zorundaydım ve toparladım da. Niye beni bırakıp giden bir herifin arkasından üzüleyim ki? Tamam kabul ediyorum, Cihan'a hala aşıktım ama unutmuştum ve biz hala evliydik. O benden kilometrelerce uzaktı bense burada bebeğimizleydim. Cihan boşanma davası açmamıştı. Mektupta beni sevmediğini söylüyordu ama bana boşanma davası açmamıştı. Tuhaftı.

Cihan'ı özlüyordum ve onu özlediğim için kendimden nefret ediyorum. O kim bilir nelerde gününe gün katarken benim günlerim burada onu özleyerek geçiyordu. Aylarımı, yıllarımı onu aramaya harcayabilirdim ama artık benim bir bebeğim vardı. Benim önceliğim bebeğim olmalıydı.

Cihan'ın mektubun sonunda dediği gibi Volkan bana çok iyi bakıyordu. Hamilelik haberini öğrendiğimiz an pılını pırtını toplayıp benim iznimi alarak benim evime yerleşmişti. Volkan'la abi kardeş veya çok yakın iki arkadaş gibiydik. Beni resmen el üstünde tutuyor, bebeğime daha doğmamasına rağmen çok iyi davranıyordu. Ablamla Çağrı'da sürekli yanıma uğrayıp beni yalnız bırakmıyorlardı.

Nefret (Zoraki Evlilik) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin