21. Bölüm •Açığa Çıkan Gerçekler

14.4K 451 11
                                    

21. Bölüm ❝Açığa Çıkan Gerçekler❞

Cihan Ayvazoğlu

İçimdeki kızgınlık harmanlanıp kap kalın bir ipe dönüşüyor, o ipte boynuma dolanıp beni nefessiz bırakarak ölümün soğuk kollarına yolluyordu. Nasıl olurda tek çıkış yolumun annem olduğunu düşünebilirdim? Nasıl böyle bir hata yapabilirdim? Zihnim annemle Cemre'yi aynı ortamda gördüğüm ana gitti ve Cemre'nin bana dediklerini hatırladım

''Evet! Senin karşına çıkmakla tehdit etti beni o yüzden gittim. Mecbur kalmasaydım gitmezdim yemin ederim'' demişti bana. Sırf annemi görmeyeyim diye beni karşısına alıp annemin yanına giden Cemre, şu an kendi ayaklarımla anneme gitmek istediğimi öğrense ne yapardı acaba? Cemre beni annemden korumaya çalışmıştı ve ben aptal gibi onun bana ihanet ettiğini sanmıştım!

''Telefon numarası?'' Fatih'in gecekondusundaydık. Evin dışı yıkık dökük bir harabeyken evin içinde tek bir hasar bile yoktu ve oldukça düzenliydi. Evin içinde tek bir o da mutfak ve banyo vardı. Salonun duvarına bir televizyon monte edilmişti. Televizyonun karşısındaysa küçük bir kanepe vardı. Salondaki diğer yerlerse bilgisayarlar ve kablolarla doluydu. Fatih gerçekten lisedeki halini aşmış, çığırından çıkmıştı. Hayattaki tek gayesi Hacker olmaktı ve bunu da başarmış gibi duruyordu

''Sana diyorum Cihan!'' kendime gelip Cemre'nin ezbere bildiğim telefon numarasını Fatih'e söyledim. Salondaki tek kanepeye amcam, Poyraz ve Ceren oturmuştu. Volkan'la bana yer kalmamıştı. Zaten yer olsa bile ben oturacak halde değildim. Fatih'i izleyip bana işime yarayacak bir bilgi vermesini istiyordum. Fatih numarayı bilgisayara yazmaz bilgisayarda bir sürü yazı çıktı ardından Fatih bir-iki tuşa bastı ve yazılar biraz azıldı. Fatih yazılanlara bir göz gezdirip karımın adını mırıldandı

''Cemre Ayvazoğlu...'' telefonum çalmaya başlayınca cebimden telefonu çıkarıp arayan kişiye baktım 212'li bir numaraydı. Aramayı meşgule alıp tekrardan Fatih'e odaklandım. Şu an tek düşünmem gereken Fatih ve onun bilgisayarlarıydı. Telefonum tekrar çalınca sinirle söylenip 212'li numarayı tekrar meşgule aldım fakat telefonum 3 defa artarda çalınca bu sefer aramayı cevapladım

''Ne var!?''

''Alo Cihan Bey merhaba. Karakoldan arıyoruz'' nefesimin boğazımda düğüm olduğunu hissettim. Cemre'yi mi bulmuşlardı? Karımı mı bulmuşlardı? Telefonu daha önceden açmadığım içimden kendime bir güzel sövdüm ve konuşmaya devam ettim

''Karımı mı buldunuz? Karım iyi mi? Cevap verin!''

''Eşinizi henüz bulamadık Cihan Bey fakat eşinizin kaçırılırken ki mobese kayıtlarını bulduk'' derin bir nefes aldım. Kamera kayıtlarını bulmuşlardı. Günler sonra Cemre'yle ilgili bir şey bulmuşlardı. Kayıtlarda Cemre'nin kaçırıldığı görünüyorsa onu kaçıranlarda görünmüştür değil mi? Peki ya bu kişi annemse? Annemi o görüntüde Cemre'nin yanında görürsem? Elimin titrediğini hissettim

''T-tamam. Ben hemen geliyorum'' deyip telefonu kapattım ve sakinleşmek adına derin derin nefesler almaya başladım. Kayıtlarda görünen kişinin annem olmasını istemiyordum. Annem bana bunu da mı yaptı demek istemiyordum. Lütfen anne benden çocukluğumu çaldın, benden hayatımı çaldın, benden her şeyimi çaldın ama benden Cemre'yi çalmamış ol. Cemre'yi kaçıran kişi sen olma anne...

''Cihan ne oldu? İyi misin?''

''Karakoldan aradılar'' Ceren anında ayağa kalkıp yanıma geldi

''Ne oldu? Bir şey mi olmuş? Cemre'yi mi bulmuşlar?''

''Mobese kayıtlarını bulmuşlar. Ben karakola gidiyorum''

Nefret (Zoraki Evlilik) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin