48. Bölüm •Geçmişten Gelen

1.6K 69 5
                                    

48. Bölüm Geçmişten Gelen

Hayat ne garip değil mi? Önce istemediğim bir evliliğe zorlanmıştım sonrada tüm kadınlardan nefret eden kocama aşık olmuştum, türlü türlü olaylar atlatıp birbirimize tekrar kavuştuğumuzda tam mutlu olacağımızı sanarken şimdi geçmişimizde ki pek çok yaramıza neden olan o kadın yine gelip bizi bulmuştu.

O, geçmişten gelen...

"Oğlum!" nefesim kor bir ateş gibi yüreğimi kasıp kavuruyordu. Canımdan bir parçam, neredeydi?

"Cihan! Oğlum! Oğlum! Oğlum nerede? " çığlık çığlığa bağırıyordum hastanenin ortasında. Cihan beni kollarımdan tutup beni kendine döndürdü

"Asıl ben sana soruyorum Cemre, nerede oğlum? Küçücük bebeği nasıl tek başına bırakıp gidersin!" ne yani, Cihan beni mi suçluyordu?

"Eğer oğlumun başına bir şey gelirse bunun sorumlusu sensin Cemre! " deyip beni geriye ittirdi. Kalbimin kırıldığını hissettim. Cihan beni ittirmiş miydi?

Bir girdabın içine hapsolmuş gibi hissettim kendimi. Oğlum? Cihan? Adımlarım titremeye başladı. Bir yere gidiyordum ama nereye? Cihan'a sırtımı dönmüş gidiyordum ama nereye gittiğimi bilmiyordum.

"Cemre!" boğuk bir sesti bu. Cihan bana sesleniyordu. Kulaklarım uğulduyordu. Yürümekte ve duymakta güçlük çekiyordum. Görüşüm bulanıklaşmaya başladı. Ne yapıyordum ben?

Bacaklarım beni taşıyamayacak hale geldiğinde derin bir nefes aldım ama bu fayda etmedi. Yere yığılmak üzereyken bir elin belimi kavradığını hissettim.

"O kadını öldüreceğim! Bu sefer kimse elimden alamayacak onu! Mahvedeceğim! Beni doğurduğuna pişman olacak!"

Ses oldukça uzaktan geliyordu ya da ben öyle hissediyordum. Vücudum oldukça uyuşmuştu, kendime gelemiyordum. Göğüs kafesimin sıkıştığını hissettim. Gözlerimi açmak istiyordum ama açamıyordum. Kendimi zorladım. Bir kez daha, bir kez daha ve bir kez daha.

"Delireceğim abi, nasıl böyle bir şey olabilir, nasıl? Aklım almıyor! Aklım almıyor Volkan!"

Sinirle gürleyip duran Cihan'dı. Neye böyle söyleniyordu? Kimi öldürecekti?

O an yaşananlar bir bir aklıma süzüldü. Yine ve yeniden. Göz kapaklarım aniden açıldı bedenimi bir şok dalgası kapladı. Çiçek oğlumu kaçırmıştı!

"Cihan!" yorgun çıkan sesim oldukça telaşlıydı

"Cemre" Cihan telaşlı adımlarla yanıma yaklaştı. Bir hastane odasında yatıyordum ve koluma bir serum bağlıydı. Bana ne olmuştu? Daha da önemlisi oğluma ne olmuştu?

"Cihan oğlum! Oğlum nerede?" Cihan gözlerini yumup derin bir nefes oldu

"Oğlumuzu bulacağım Cemre! Yemin ederim oğlumuzu bulacağım!" Gözlerimden gözyaşları yuvarlanmaya başladı

"Ona bir şey olursa ben yaşayamam" diye mırıldandım kendi kendime

"Oğlumuzu sana getireceğim Cemre, söz veriyorum!" deyip alnıma bir öpücük kondurdu Cihan ve odadan hızla çıktı. Göz ucuyla Volkan'a baktım. Yorgun bakışlarla beni izliyordu.

Kolumda ki serum iğnesini çıkarıp yataktan kalkmaya çalıştığımda Volkan hızla beni tutup yatağa geri yatırdı.

"Bırak beni Volkan, oğlumu bulmaya gideceğim" Volkan cıkladı

Nefret (Zoraki Evlilik) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin