36. Bölüm ''Dönme Dolap''
İki hafta sonra...
✨
''Cemre hadi ya! Alt tarafı hastaneye gidip geleceğiz!''
''Patlama geldim!'' deyip odamdan çıkıp hızlı adımlarla merdivenlerden inerek kapının önünde beni bekleyen Cihan'ın yanına gittim. Hızla ayakkabılarımı giyip Cihan'ın koluna girdim ve birlikte evden çıktık. Cihan arabanın kilidini açınca arabaya bindim. Cihan'da kendi tarafına binip uzaktan kumandayla demir kapıyı açtı ve arabayı bahçeden çıkarıp ardımızdan demir kapıyı kilitledi.
Vurulmamdan, Çağrı'nın Sado'yu öldürmesinden, babamın Çağrı'nın suçunu üstlenip müebbetle yargılanmasından ve annemin beni merdivenlerden yuvarlamasının üzerinden iki hafta geçmişti. Sırtımdaki yara iyileşmişti ve bugün dikişlerimi aldıracaktık.
''Bakıyorum da çok mutlusun'' dedi Cihan gözlerini yoldan ayırmadan.
''Mutluyum tabii. Sırtımdaki yükten kurtulmuş olacağım'' yaramın iyileşmesine rağmen Cihan bana hiçbir şey yaptırmıyordu. Beni o giydirip duruyor, yemeğimi yediriyor, neredeyse her şeyimi yapıyordu.
''Seninle ilgilenemeyeceğim için mi bu kadar mutlusun?''
''Ne yalan söyleyeyim evet. Bebek gibi olmuştum senin elinde'' yalandan alınmış gibi yaptı.
''Aşk olsun'' gülüp yanağından bir makas aldım. Bu hareketime şaşırarak baka kalsa da hemen kendini toparlayıp tekrar önüne döndü. Sonunda hastaneye geldiğimizde Cihan arabayı hastanenin otoparkına park edip aşağıya indi ve kapımı açarak beni arabadan çıkardı. El ele hastaneye girdiğimizde bir hemşire hemen yanıma gelip beni pansuman odasına aldı. Her ne kadar Cihan'da odaya girmek istese de onu odaya almadılar.
''Üzerinizi çıkarın Cemre Hanım'' hemşirenin dediğini yapıp önce üzerimdeki ceketi sonrada tişörtümü çıkardım. Cihan sutyen takmama izin vermemişti. Odanın içindeki sedyeye yüzüstü uzandım. Hemşire gerekli eşyalarla yanıma gelip soğuk metali sırtıma değdirdiğinde nefesimi tuttum. Bir kesme sesi duyduğumda dikişlerimi kestiğimi anladım. Ardından hemşire cımbız gibi bir şeyle dikiş ipinin ucundan tuttu ve ipi çekerek tenimden ayırdı. Canım hiç acımamıştı.
''Tamamdır Cemre Hanım, giyinebilirsiniz'' sedyeden kalkıp tişörtümü giydim ve ceketi üzerime geçirip fermuarı çektim. Hemşireye gülümseyip odadan çıktım ve beni bekleyen Cihan'ın yanına gidip elini tuttum.
''İyi misin? Canın yandı mı?''
''Çok iyiyim ve hayır, canım yanmadı'' Cihan gülümseyip alnıma bir öpücük kondurdu ve beraber hastaneden çıkıp otoparka gittik. Cihan elimi bırakıp kendi tarafına oturdu bende yerime oturunca Cihan arabayı çalıştırdı ve arabayı otoparktan çıkarıp ana yola saptı.
''Benim birkaç işim var, inşaatta bir sorun olmuş gitmem gerekiyor. Seni eve bırakıp öyle gideceğim. Sakın tek başına dışarı çıkma'' kaçırılma olayından beri tek başıma veya haber vermeden dışarı çıkmama izin vermiyordu.
''Tamam'' deyip başımı cama yasladım ve yolculuğun bitmesini bekledim. Sonunda araba durduğunda arabadan inip Cihan'a el salladım o da arabanın içinde eğilip yüzünü açık cama getirdi ve bana el sallayıp gaza basarak yanımdan ayrıldı. Demir kapıyı sürüyerek açıp bahçeme girdim ve biraz terasta oyalanıp eve girdim.
Sırtımda yara olduğu için evle ilgilenememiştim ve ev şu an gözüme aşırı pis görünüyordu. Madem dikişlerim alındı ve kendimi iyi hissediyordum temizlik yapabilirdim. Üzerime rahat bir şeyler giyip temizlik malzemelerini çıkarıp önce Cihan'la odalarımı temizledim. Ardından mutfağa girip dolapları sildim ve bulaşıkları tek tek masaya dizip yemek masasının, buzdolabının ve bulaşık makinesinin tozunu aldım. Mutfakta işim bittikten sonra salona geçip orayı da bir güzel temizledim. Son olarak banyoları temizledim ve camları sildim. İşim bitmişti ama bende bitmiştim. Yorgunluktan ölmek üzereydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret (Zoraki Evlilik)
Chick-LitGeçmişte annesinin ona yaşattıklarından dolayı bütün kadın ırkından nefret eden Cihan, babası tarafından para karşılığı satılan Cemre ve zoraki bir evlilik. Cihan, geçmişi atlatıp diğer kadınların annesi gibi olmadığına inanarak bir yuva kurabilir m...