37. Bölüm •İlk

11.8K 311 27
                                    

37. Bölüm ''İlk''

Şaşkınlıkla bir pastaya birde pastayı tutan Cihan'a baktım. Bugün benim doğum günümdü! Nasılda unuturdum ben bu günü? Cihan bunca hazırlığı benim doğum günüm için mi yapmıştı? Utandığımı hissettim.

''Hadi bir dilek tut ve mumlarını üfle'' deyip tamamen yanıma geldi Cihan. Mumun ucundaki ufak alevler mavi gözlerini parlatıyordu. Ellerimi iç içe geçirip pastaya doğru eğildim ve dileğimi diledim.

Cihan beni sevsin...

Mumları üfledikten sonra Cihan gülümseyip pastayı tek eliyle tutmaya başladı ve boşta kalan eliyle elimi kavradı.

''Daha sürprizim bitmedi. Hadi gel'' deyip beni peşinden sürükleyerek birleşmiş kabinlerin içine girdi. Etrafı incelemeye başladım. Burası gerçekten minyatür bir ev gibi olmuştu. Kabinin sağ köşesinde bir masa vardı, masanın tam ortasında da yanan kırmızı bir mum vardı ve mumun çevresi yemeklerle donatılmıştı. Tıpkı benim yaptığım masa gibi olmuştu. Cihan pastayı masanın köşesine bıraktı ve cebinden çıkardığı kumandayla dönme dolabı çalıştırdı. Kabinler hafifçe sallanarak hareketlendiğinde korkup Cihan'ın kolunu tuttum. Gülüp beni koltuğunun altına aldı ve başıma bir öpücük kondurdu.

''Çok güzelsin'' diye fısıldadığında kendimden geçtiğimi hissettim. Kelimeleriyle bile sarhoş ediyordu bu adam beni. Kollarını belimden çekip elimi tuttu ve sandalyemi çekip beni nazikçe sandalyeye oturttu. Kendisi de karşıma oturduğunda bana gülümseyip yemeye başladı. Şu anda bir dönme dolabın kabinlerinden oluşan minyatür bir evde, en tepede baş başa yemek yiyorduk.

''Nasıl olmuş?''

''Ney?''

''Yemekler'' deyip ağzına bir lokma daha attı.

''Bayıldım. Harika olmuş''

''Volkan'ın ellerine sağlık o zaman'' deyip güldü

''Yemekleri Volkan mı yaptı?''

''Evet. Ben babamla yaşadığım için böyle güzel yemekler yapmayı bilmiyorum ama Volkan tek yaşayan bir adam ve kendi yemeğini kendi yapıyor. Ondan rica ettim o da beni kırmayıp yaptı'' deyip tekrar güldü. Bugün bolca gülüp duracaktı sanırım ve ben her gülüşüne eriyip gidecektim.

''Doğum günüm olduğunu nereden bildin? Sana hiç söylememiştim'' suyundan bir yudum aldı

''Senin hakkındaki her şeyi biliyorum Cemre'' yanaklarımın kızardığını hissettim. Neden utanıyordum ki!

''Senin hazırladığın gecenin devamı bu''

''Devamı derken?'' yoksa benim vurulduğum gece olanları mı konuşacaktık? Heyecanla titremeye başladım. Kesin o gece olanları bu gece konuşacaktık.

''Gecenin devamında anlarsın'' diye beni geçiştirdi ve yemeğini yemeğe devam etti. Etim bittiğinde Cihan kendi etini alıp benim tabağıma koydu.

''Ama sen-'' lafımı kesti.

''Ben yemeyeceğim sen ye'' eti çok beğendiğim için yemeyip bana vermişti.

''Öyle olmaz yarı yarıya bölelim?''

''Hayır sen ye'' itiraz etmeye başladım.

''Sen yemezsen bende yemem''

''Of Cemre tamam!'' deyip bıçağıyla eti ortadan ikiye böldü ve yarısını kendi tabağına aldı. Gülümseyip etimi yemeye başladım.

Nefret (Zoraki Evlilik) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin