TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)

TUZAK Bölüm 34

Selam TUZAK'çılar...

Yeni bölümümüzü keyifle okurken yıldızımızı parlatmayı unutmayın ve yorumlarda buluşalım canlarım..

Bölüm teşekkürleri..

elifnzligns , citlenbik1998 , reyhansal , demiralay , emsdrsn ,eyprkk , mavihayat122 , dnzkmssz  ve smells_28  destekleriniz için...

Saadettin Bey'in haberini alan aile apar topar çıktı evden. Elif ve Dinçer kendi arabalarına yönelirken Şükran Hanım'ın sesi durdurdu onları.

"Ben sizinle geleceğim, bu ikisini bir süre görmesem daha iyi." dedikten sonra arabaya binerek hızla çarptı kapısını.

Elif, ablasına kaş göz hareketleriyle ne olduğunu sorsa da Ayşe, dudaklarını birbirine sıkıca bastırarak başını salladı sadece. Leyla da Şükran Anne'sine destek olmak için Dinçer'in arabasına yöneldi ve yanına oturduğu gibi başını omzuna koyarak ona olan sevgisini göstermek istedi,  bir yandan da manevi babasının iyi olması için dua okuyordu içinden.

Arabalar hareket ettiğinde kaynanasının sık sık iç geçirdiğini duyan Elif, ne söylemesi gerektiğini bilemiyordu. Dinçer ile ilgili kötü haber alsa bu kadar metanetli duramayacağından emindi sadece. Onsuz yaşayamazdı Elif, uzanarak sıkıca elini tuttuğunda Dinçer'in güçlü elleri anında kavradı parmaklarını.

Şükran Hanım, elleri kenetlenmiş evlatlarına bakarken onlarla bir kez daha gurur duydu. Ne kadar zor şartlarda, kandırılarak evlenmişlerdi ama karı koca oldukları an itibariyle bir şans vermişlerdi birbirilerine. Biz artık yetişkiniz, istediğimizi yaparız söylemlerine girmemiş, saygı çerçevesinde yürüteceğiz dedikleri evliliklerini aşkla taçlandırmışlardı. Öyle ki, birbirilerine olan sevgilerini görmemek imkânsızdı. Oğlu, kaç kez yanına gelip gecenin bir vakti İstanbul'a gideceğini haber vermişti.

"Aklım onda kaldı anacım, göreyim de içim rahat etsin." derken karısını görecek olmanın sabırsızlığı kaç kere yansımıştı yüzüne. Elif desen, canından bir parçaydı adeta. Nasıl da savunmuştu kocasını.. Öbür ikisine çok sinirliydi Şükran Hanım. Evliliği çocuk oyuncağı sanıyordu bu zamane gençleri.

Şafak, annesine açıklama yapamamıştı. Evli olduklarını o söylese Ayşe'yi mecbur etmiş gibi olacaktı ama keşke Ayşe de söylemeseydi. Önce annesini sevindirmiş, sonra anlaşamadıkları için boşanma kararı aldıklarını söyleyerek üzülmesine sebep olmuştu. Bir sınırı yoktu Ayşe'nin, acele bir şekilde karar veriyor sonra o karardan aynı hızla dönüyordu.

Ayşe, sessiz kalacaktı aslında ama Şükran Teyze'nin, öfkeyle hakkını helal etmeyeceğini söyleyeceğini anladığında dayanamamış, itiraf edivermişti evliliklerini. Kadının hemen düğün hazırlıklarını konuşmak isteyeceğini nereden bilebilirdi ki? Şafak ile kısa süre önce evlendiklerini ama anlaşamadıklarından boşanmaya karar verdiklerini açıklayınca kadının suratı bembeyaz olmuş, üstüne bir de kocasının haberini almıştı. Ne demişti Melisa, dilini eşek arılarına hediye et mi? Eşek arılarıyla dilinin buluşması Ayşe'ye nasıl da güzel bir fikir olarak görünüyordu şu an.