TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)

TUZAK Bölüm 51

Selam Tuzak'çılarım...

Ben size şeyi söylemiş miydim peki? Hikayelerimde mantık aramamanız gerektiğini...

Yazarınız İS için bölüm yazarken sizleri de düşündü ve bir bölüm daha düzenledi hızla. Beni övmek isterseniz canlarım, ben asla engel olmam yani...

Keyifle okuyun...

Kadın literatüründeki geçmiş tanımı:
- miş miş miş te muş muş muş ....

Tuna'nın sağlığına kavuşma ve hafızasını yerine getirme çabaları erkekleri yakarken kadınları kavurmuştu. Öyle ki,  erkekleri sepetleyerek Tuna'nın yanında kaldıkları fazladan bir saatin sonunda kulaklarından duman çıkıyordu kesinlikle.

Erkekler ise çaresiz birime geçmişler, Sedat ve Can spor salonuna inerken diğerleri Öküz Damı'nda toplanmıştı.

Sedat, Can'ın kız kardeşiyle mercimeği fırına vermişti kesinlikle ama niyeti ciddiydi genç adamın. Birkaç yıl önce, Can Azerbaycan'da bir görevdeyken onu aramış, yurt dışından gelen kızkardeşini alarak kendisi ile komşu olan evine götürmesini rica etmişti. Sedat kızı almıştı havaalanından. Alış o alış! Hala bırakmış değildi açıkçası...

Can, Sedat'ın kız kardeşiyle vur patlasın çal oynasın, aman da sabahlar olmasın olayına girmiş miydi?

Evet, girmişti!

Bilerek, isteyerek ve ne yalan söylesin büyük bir keyifle girmişti üstelik.

Lakin, gönül eğlendirmiyordu Can. Kızın okulu bitince evlenecekti onunla. Sedat'ın görevde olduğu bir dönemde tanışmıştı Can kızla. Okulda lavuğun biri kıza musallat olunca Sedat arayarak halletmesini istemişti. Can halletmişti, hem olayı hem de kızı..

Şimdi iki saat dövüştükten sonra yıldırım nikahıyla alınan iki evlenme kararına ikisinin de diyeceği yoktu. Körün istediği bir gözdü ama onlar kızları kapmışlardı.

Eser, nakliye bakanının kızıyla tabi ki yatıyordu hala. Hatta sırf onunla yatabilmek için İstanbul-Ankara arasında mekik dokuyordu genç adam. Evleneceklerdi zamanı gelince. Bakın burası önemli, zamanı gelince...

Bahsedilen zaman dilimi, bakanın hakkın rahmetine kavuştuğu an'ı kapsıyordu, zira adam kızının turşusunu kurma konusunda oldukça kararlıydı ama Eser, taze taze tüketmeyi seviyordu tahmin edersiniz.

Yasin, on dakika önce telefonuna gelen mesajın tuzak olup olmadığını düşünürken mesajı tekrar okuyordu.

"Tüm ekipler, saat birde, spor salonunda, hazır vaziyette!!!"

Sevim ekiplerin antrenmanlarından sorumluydu ve bugün çalışma günü değildi.  Öyleyse neden birden bire antrenman yaptırmaya karar vermişti Sevim?

Tuna'nın ifade ettiği kadar suçlu değildi genç adam. Evet, pastacıyla Sevim ekibe katılmadan önce başlayan bir aşk ilişkileri vardı ama Yasin, Sevim'den hoşlandığını anladıktan kısa bir süre sonra son vermişti ilişkilerine.

O gün bu gündür de Sevim'in peşinden koşup duruyordu işte ve anladığı kadarıyla daha çok koşacaktı Yasin.

Kaan, Dinçer ve Şafak iki ellerini başlarının iki yanına koymuş, karılarının gazabından korkuyordu gerçi yaşanılanlar geçmişte kalmıştı ve o esnada bekardılar. Kızlar biraz kıskanır, naz yapardı ama sonra anlarlardı boşuna sorun çıkardıklarını.