TUZAK Bölüm 27

5.8K 638 395
                                    

Selam TUZAK'çılar...

Bu bölümü yazarken enerjim çok düşüktü, umarım seversiniz..

Yıldız ve yorumlarınız benim olsun mu?


Ayşe karşısındaki ekrana uzun süre baktıktan bir süre sonra çenesindeki ağrı ile kendine geldiğinde fark etti ağzının da uzun süredir açık olduğunu. Gözlerini kapatarak içinden ona kadar saydı ve tekrar baktı ekrana.

Ayşe SEZER..

Evet, ekrandan adı ve her nasıl olduysa Şafak'ın soyadı yazıyordu. Kafasını sağa sola eğerek tekrar tekrar okudu, bir ara amuda kalkıp okumayı bile düşündü ama sonra kendini boşuna yormamaya karar verdi zira yazanlar kesindi. Ekranda adının sonuna Şafak'ın soyadı eklenmişti. Hiçbir şey anlayamadığından dünyanın en saf ve zor anlayan insanıymışçasına döndü yanındaki adama.

"Tuna.."

"Efendim yenge."

"Benim gördüklerimi sen de görüyor musun?"

"Yenge bugün tuhaf sorular sorduğunun farkındasındır umarım. Şifreli bir kapı işte!" derken Tuna inanılmaz rahat ve sıradan bir ses tonu kullanmıştı.

"Tuna, ekranda adımdan sonra yazan şeyi diyorum. Görüyor musun?"

"Eveet!"

"Peki, neden öyle yazıyor Tuna, hani soyadımın olduğu kısımda diyorum, yazmaması gereken bir şey yazıyor ve ben sinirlenmeye başlıyorum."

Tuna gözlerinin içine merakla bakan yengesine abartılı bir şekilde gözlerini devirdi önce.

"Yenge soyadı kısmında SEZER yazıyor çünkü girişini Öküz Damı ekibinden olan ben yaptım ve bizim ekiptenmişsin gibi tanıttım seni. Yani adın ve hangi ekipten olduğun yazıyor ekranda."

Ayşe kaşlarını çatarak başını geriye attı.

"Hiç anlamadım Tuna. Es kaza Şafak'ın gerçek karısı olmuş olamam değil mi?"

"Yenge sanki şefi istemiyormuşsun gibi yapıp bana bari oynama ama sorun yok, emin ol. Ben girerken de Tuna SEZER yazıyor ve şefin karısı olmadığımdan yüzde yüz eminim. Tuna ismimi, SEZER ekibimi belirtiyor yani."

Ayşe saçma bulsa da başıyla onayladı Tuna'yı.

"Bari arada virgül olsaydı, insan ilk gördüğünde şok oluyor." diye mırıldandı.

Tuna rahat bir nefes verdi çaktırmadan. Bir krizi daha üst düzey zekâsıyla sorunsuz bir şekilde çözmüştü.

"Özel karakterler yok sistemde. Biz alıştık, sen de alışırsın yakında." dedikten sonra kapıdan içeri soktu Ayşe'yi.

Her ne kadar Şafak'ı kendinin saysa da Ayşe evlilik fikrine karşı bir insandı. Evli olup mutlu olan arkadaş sayısı sınırlıydı. Birbirilerinden beş dakika ayrı kalamayan âşık dostları evlenince mutsuzluk batağına saplanmışlardı adeta. Neden böyle olduğunu anlayamıyordu Ayşe. Evlenince çantada keklik olayı yaşanıyordu sanırım ve karşısındakine gösterilen saygı, belki de kaybetme korkusu olmadığından bitiyor, kişisel alanın sınırları sıklıkla geçiliyor ve sonunda aşk bitiyordu. Saygı ve aşk olmadan bir evlilik nasıl yürürdü? Hepsi bir yana Ayşe bir erkeğin kendini malıymış gibi görmesine tahammül edebilecek bir insan değildi. En modern, en eğitimli insanların bile o erkek, bir adım geride kalmalıyım düşüncesiyle kendinden ödün vermesinden iğreniyordu Ayşe ve mecbur kalmadığı ya da gerçekten istemediği sürece evlenmek gibi bir niyeti yoktu. Bir an Şafak'la gerçekten evli olduğunu sandı ve bu nedenle az daha bayılacaktı. Rahatlayarak derin bir nefes aldı ve birimin kapısından içeriye adım attı.

TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin