TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)

TUZAK Bölüm 35

Selam TUZAK'çılar...

Yeni bölümümüzü keyifle okurken yıldızımızı parlatmayı unutmayın ve yorumlarda buluşalım canlarım..

Bölüm teşekkürleri..

hvvkmn , mektuf , bircan_49 , siyahincim_ , didos22 , basselda , denizcimavisi , NzkT000 , efeyefeda , cayzade , bredpi , kezzo25   ve julbek destekleriniz için...

Bir gün önce Şafak, Kaan, Barış düellosu esnasında...

Ayşe düelloyu Öküz Damı ekibinin yanında izliyordu. Kaan ve Şafak'ın yeteneklerinden şüphesi yoktu hiç ama Barış denen o adam da, ki daha önce görmüş gibiydi, gerçekten etkileyiciydi. Kadınlara zarar bir görüntüyü ağzının suları akarak, üstelik en önden izleme imkânına sahip olmuştu. İlk fırsatta Melisa'yı arayıp anlatmalıydı gördüklerini.

Tuna, yılların ayrılmaz ekibini dağıtmıştı sonunda. Hiç suçu olmayan arkadaşları da onun salaklığından payını almışlar, bir umutla şeflerinin ekibi dağıtma fikrinden vazgeçmesini bekliyorlardı. Şefi ona kızmalı, saldırmalı ve ebesiyle dans etmeliydi ama asla o şekilde bakmamalıydı suratına. Şefinin gözlerinde gördüğü hayal kırıklığı ve üzüntü Tuna'ya en ağır ceza olmuştu. O ki, şefi için seve seve hayatını verirdi. Bu durumu düzeltmesi şarttı Tuna'nın. Yandan yandan, minik adımlarla yengesine yaklaştı.

"Yenge, söyleyemedim size ama inan çok pişmanım yaptığımdan. Siz birbirinize o kadar çok âşık olunca bir araya getirmek için planlar yaptım ama batırdıkça batırdım. Beni affedebilir misin?"

Ayşe gözlerini bir an bile karşısındaki adamlardan ayırmadan cevap verdi.

"Dünyanın sonu değil Tuna, anlaşmalı olarak hemen boşanırız, boşuna stres yapmışsın kendine."

Tuna eğer şefini birazcık bile tanıdıysa Ayşe ondan boşanırsa affetmezdi kadını ve yok yere aşk acısı çeker, Tuna da kendini asla affetmezdi. Belki ekibi dağılmaktan kurtaramazdı ama şefinin mutlu olmasını sağlayabilirdi. Bir çözüm bulmalıydı ama ne?

Öküz Damı ilk kez sırtını dönmüştü Tuna'ya. Yasin ve Sevim, yüzüne bakmamış, şefi resmi bir şekilde iletişim kurmuş, diğerleri ise iyi bok yedin, diyerek başının etini yemişlerdi gün boyunca. Tuna evine geldiğinde en saçma fikirleri bile değerlendirmişti. Çatıya çıkıp şefi ve yengesi ayrılırsa kendini atacağını bile iddia etmek gelmişti aklına ama sonra ışık hızıyla vazgeçmişti, zira şefinin atla diyeceğinden adı gibi emindi. O saatten sonra gururuna yediremeyip atlamak zorunda kalır, bok yoluna giderdi. Bilgisayarını açarak ayrı çiftleri barıştırma yöntemlerini açmıştı ki telefonu çaldı.

"Efendim Can!"

"Beş dakikaya evinin önündeyim, operasyon var. Dinçer'in karısını ilaçla bayıltarak kaçırmak istemişler. Şefe destek olmamız ve adamı yakalamamız lazım."

Tuna ile Can, Dinçer'in evine vardıklarında şefi telefonla konuşuyordu.

"Haydar annemle babama çaktırmadan getir Leyla'yı." diyordu şefi ama Tuna devamını dinleyemedi. Aklında tek bir isim dönüyordu o an.