TUZAK Bölüm 17

6.5K 664 357
                                    

Selam TUZAK'çılar..

Sevgili rolery oğlanlarımıza Mr.Zibidi ve Mr. Testesteron diye bir yorum yapmıştı ve ben çok sevdim bunu. Sizce hangisi hangisidir?

Bu bölüm   bia_85 , jokatella , feyden , azsumeyye ve alazates97 için...

Keyifle okuyun..(Karantinada sizi bölümsüz bırakmadım tabi ki)


Elif şu an kızgındı kendine. Dinçer evliliklerinin ilk gününden itibaren onlara ait bu odaya geçmişlerinin girmesini istemediğini söylemişti ve o, en olmadık anda anmıştı Murat'ın adını. İstanbul'a Dinçer olmadan gitmek istemiyordu ama şu an karşısında ona hayal kırıklığı ve öfke ile bakan adam hiç kendisiyle gelecek gibi de durmuyordu. Eh! O zaman en etkili kadın silahını sokmalıydı devreye. Daha önce sevgilisi olmadığından, Murat sayılamayacak kadar kısa süreliydi, ilk kez kullanacaktı bu silahı ama o kadar kitap okuyup, film izlemişti sonuçta. Ne kadar zor olabilirdi ki? Acıklı şeyler düşünmeliydi.

Elif önce anne ve babasını düşünmeye kalktı, onların ihaneti kesinlikle ağlamamı sağlar, diye düşünmüştü ama olmadı, onlara kızgındı dolayısıyla okulun ilk yıllarında işkence ettiği zavallı tavukları getirdi aklına ama yok, bu da karnını acıktıracaktı. Kadavra? Belki zorlasa onu kustururdu. Hastalarını düşündü ama bir noktadan sonra onlara da bağışıklık kazanmıştı. Dinçer bu odadan çıkmadan o silah düşmeliydi gözünden. Ayşe? Ayşe'yi çok özlese de ablası hayaline kavuştuğu için onun adına mutlu olabilirdi ancak. Hah! Dinçer tabi ki. Küs ayrıldıklarını ve Dinçer'in o kadının kollarına koştuğunu hayal etti Elif. Dinçer'in kadına sarılan kollarını hayalinde bile kıskandı ve onu başkasıyla düşünmek kalbini tahmininden de çok acıttı ama gözünden istediğinden de fazla akan damlalar silahlarını kullanmayı bilen bir kadın olduğunun göstergesiydi.

Dinçer nasıl bu kadar kontrolden çıktığına anlam veremiyordu. Şu an tepkisinden korkan ve hayal kırıklığı ile ağlayan karısına gereğinden fazla yüklenmişti. Elif'i çok kıskanıyordu ve eğer geçmişi konuşurlarsa o geçmiş, aralarında kurdukları bu eşsiz bağa zarar verecekti. Onun için evlendikleri gece bitmişti geçmişleri ve Elif hatırlatmaya devam ederse aklına Murat takılacaktı. Genç kadın her daldığında, acaba onu mu düşünüyor, diye soracaktı kendine ve bir süre sonra kendi takıntıları nedeniyle genç kadına da zarar verecekti. Elif'ten her ayrı kaldığında kafasında kuracak, bu da aralarındaki saygıyı yitirmelerine neden olacaktı. Bunu istemiyordu Dinçer. Ne Buse'nin ne de Murat'ın adının, değil yataklarına evlerine dahi girmesini istemiyordu. Karısı onun kollarında yatarken Murat'ın adını anmamalıydı. Bu Dinçer'in kaldırabileceği bir şey değildi.

Dinçer karısının gözlerinden düşen damlalardan nefret etmişti. Sonra o damlalara sebep olduğu için kendinden nefret etmiş, akan her damla göz yaşı içini yakmıştı. Yatağa oturarak karısına sarıldı.

Elif, kocası "Özür dilerim." diyerek ona sarıldığında çok rahatladı. Dinçer'i ikna ettiği için sanmayın sakın, genç kadın rol gereği ağlamanın ne kadar zor olduğunu keşfettiğinden başarıyla biten rolü sonrası ağladı.

Dinçer karısına sarıldığında genç kadının kaskatı olan bedenindeki rahatlamayı fark edince kendine daha da kızdı. Kim bilir ne kadar korkmuştu, ne kadar üzülmüştü Elif onun sözleri yüzünden. Kendi bile kendi tepkisinden ürkmüştü ki. Buse'yi kıskandığı da olmuştu zamanında ama hiç böyle tepki vermemişti. Elif'e bakan göze dahi tahammülü yoktu.

TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin