TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)

TUZAK Bölüm 44

Selam benim canım TUZAK'çılarım...

Yeni bölümü keyifle okuyun..

Veee GK karakterlerinin misafir olduğu bölümler başladı canlarım...

Tuna, hazırlandığında aynanın önünde kendisini süzdü uzun bir süre. Kadın olsa gerçekten güzel olacağına kanaat getirdikten sonra keskin zekâsını bir kez daha takdir etti. Uyandığı an itibariyle adamları aklını yitirdiğine inandırmış, eli kolu serbest bir şekilde dolaşma imkânına sahip olmuştu aksi halde şu an eli kolu bağlı bir şekilde sorgulanıyor olurdu ve konuşmayacağı için ne kadar dayak yiyeceğini ise Allah bilirdi.

Önce Gamze denen kadından kurtularak yine serbest dolaşma hakkına sahip olmalıydı Tuna ve yarası nedeniyle on yedi adamla dövüşemeyeceği için güvenlerini kazanmaya devam etmeli, imkân olursa bir telefon geçirmeliydi eline veya doktordan adamları uyutacak bir ilaç yürütmeliydi.

Kapısı çalındığında eteklerini tutarak döndü Gamze'ye. Gamze onu gördüğünde ufak çaplı bir şok geçirirken Tuna kendi etrafında dönerek güzel olup olmadığını sordu genç kadına. Gamze'nin gözlerinin dolduğuna yemin edebilirdi Tuna ve genç kadın hızla odadan çıkıp, doktorun yanında soluğu aldığına göre Tuna ile ilgili hayallerini rafa kaldırmış olmalıydı.

Gamze doktora Tuna'ya kendini tekrar erkek hissettirecek bir ilaç olup olmadığını sorarken sessizce kapıyı dinlemiş, doktor ölümden dönenlerin bu tarz değişiklikler hissetmesinin normal olduğunu ve muhtemelen Tuna'nın kuşunun uçamadığını söylediğinde ise sinsi leydi bakışlarının daima ona kazandırdığına karar vermişti zira Gamze doktorun odasından ayrıldıktan yarım saat sonra terk etmişti evi ve Tuna ise kadınların ne kadar çile çektiğini düşünerek sıyrılmıştı kıyafet ve makyajdan.

Tuna duş alırken mantığının aksine onunla aynı fikirde olmayan kuşunun acil bir eyleme ihtiyacı olduğunu düşünüyordu zira kuşu tek gecelik ilişkilere bayıldığından onun için uzun bir zaman geçmişti ve Tuna'ya oldukça akıl çeldirici bir şekilde kadınla yatmasını söylemişti ama bunun başına bela olacağına karar veren aklı kadını kaçırtmakta bulmuştu çözümü.

Elif, kafayı yiyecekti kesinlikle. Murat ve Leyla'yı iki gün önce bir kafede karşılıklı oturup kahve içerken gördüğüne yemin edebilirdi ama Leyla kesinlikle kabul etmemişti bir erkekle buluştuğunu. Murat ile buluşup Doğukan'ın onun peşine düşmediğini söyleyerek Murat'ın şehirden ayrılmasını istediğini itiraf etmediği gibi Elif'ten bir süre uzak kalmayı tercih etmişti Leyla.

"Deliriyorum sanırım." dedi Elif kocasına. "İkisini gördüğüme eminim ama arabayı park edip kafeye girdiğimde yoktular."

Dinçer endişeyle süzdü karısının güzel yüzünü. Kaçırılma olayını çok soğukkanlı karşılamıştı Elif ama anladığı kadarıyla içten içe atlatamamıştı bu durumu. Bilinçaltı oyunlar oynuyor, karısını mutsuz ediyordu muhtemelen. Elif kendini güvende hissetmiyor muydu acaba? Bu nedenle mi gün ortasında Murat'ı gördüğünü düşünüyordu? Belki bir koruma tutmalı, karısına hayatının her anında güvende olduğunu hissettirmeliydi.

"Yaşadığın şey, korkunçtu Elif ve bence düşündüğün gibi kolay atlatamadın. Hepsi korkuların yüzünden. Bir psikolog randevusu ayarlamamı ister misin? İçini döker rahatlarsın hem."

Elif kesinlikle yaşadığı olayın etkisinde falan değildi. Psikolojik olarak ise Dinçer hayatına girdiğinden beri inanılmaz iyiydi. Hayatının hiçbir anında bu kadar mutlu olduğunu hatırlamıyordu ve Leyla ne kadar inkâr etse de Murat ile onu gördüğüne emindi genç kadın ama ısrarlı soruları nedeniyle Leyla ondan köşe bucak kaçar olmuştu.