TUZAK Bölüm 52

4.9K 603 388
                                    

Selam benim entrika sever TUZAK'çılarım..

Yeni bölümü keyifle okuyun..

Atasözü: Bıldır yediğin hurmalar, bu yıl totonu tırmalar..

Öküz Damı, kadınların öfkesinden uzak kalmak isteyen dört ayıya ev sahipliği yapmıştı saatlerdir ama akşam çökünce evli erkekler eşlerinin olmadığı bir eve gitmek istemediklerinden ve Yasin zaten ne bok yiyeceğini bilemediğinden, birimde kalıp kafa çekmeye karar vermişlerdi.

İçilen ilk içkiler sonrası sakin ve olumlu düşünceleri ağırlıkta olan beylerin, ilerleyen saatlerde çakırkeyif olan halleri nedeniyle beyinlerinde bulunan ve mantıktan sorumlu lob, yavaş yavaş uykuya dalmaya başlamıştı.

"Seviyorum lan!" tarzı nidalar uzun uzun atıldıktan sonra ele alınan ve yüzlerce kez yapılan aramaya karşın hiç açılmayan telefonlar bile aşklarını dile getirmelerine mani olmamıştı. Naz yapıyordu tatlı karıları, yarın her şey düzelirdi nasılsa..

Kafaları bir tık daha uzaya çıkarken Şafak'ın aklına Beren'i aramak gelmişti, zira Beren'in telefonunu yanıtlayacağına emindi genç adam. Beren, severdi onu ve Şafak, her ihtiyaç duyduğunda yardımına koşmuştu genç kadının. Şimdi Beren de kızları sakinleştirerek ona yardım ediyordu muhtemelen.

Kadın dayanışması konusunda en ufak bir deneyime sahip olmayan Şafak, diğer adamlar da duyabilsin diye hoparlörünü açarak telefonunu sehpanın üstüne koydu.

Beren tahmin ettiği üzere açmıştı telefonu ve üstelik kızların çok eğlendiğini söylemişti onlara. Bu haber karşısında erkekler, hep birlikte, bir an, sadece kısa bir an rahatladı.

Ta ki, telefondan gelen konuşmaları duyana dek..

Kadınlar konuştukça sandalyeler duvara atıldı, masa tekmelendi ve bir sehpa bileşenlerine ayrıldı. Orijinal ve daha önce kimsenin aklına gelmeyen küfürler de salındı atmosfere.

Ve telefon kapanınca, çaktırmadan kızları dinledikleri için takdir ettiler kendilerini çünkü öğrendikleri bilgiler doğrultusunda ilk ve tek planları eşlerinin planlarını baltalamaktı.

Öfkeyle kalkan, diye başlayan atasözünü hatırlamayan adamlar biraz daha içtiler sakinleşmek adına. Biraz kavramı öylesine tartışmaya açıktı ki, bir süre sonra kadınların konuşmaları hariç bir şey hatırlamaz hale geldiler ama içkiler son hızla tazelenmeye devam etti gece boyunca.

Dinçer, sağlam kalan koltuğa yayılmış bir halde, "Görevim mi dedi o?" diye sordu adamlara.

"İki dedi.. ikisi dedi.. ikisi birden dedi." diye yanıtladı Yasin.

"Olur mu? Eski en en en dedi ya." diyerek itiraz etti Kaan.

"Eğlenceli ve genç dediğine eminim." dedi Şafak kadehinde kalan içkiyi tek yudumla bitirirken.

Yasin yerde oturarak dayandığı masadan öne doğru eğilerek dolaşan bir dille konuştu.

"Kafam karıştı benim. Yakışıklı olan kimdi, getirin ameliyat edeceğim onu."

"Yakışıklı demedi, seksi dedi." diye yanıtladı Dinçer.

"Yakışıklı bende! Halay çekeceğim sülalesiyle." diyen Şafak, kırık sandalye üzerinde dengesini sağlamaya çalışıyordu.

"İzin vermiyorum." diyen Dinçer'in niyeti işaret parmağını doğrultmaktı muhtemelen ama o, beş parmağını tuhaf bir şekilde açmıştı havaya doğru.

"Kocasıyım lan ben onun, şimdi gidip getiriyorum eve."

Kaan, Dinçer'in çıkışından etkilenmiş başını sallıyordu.

TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin