TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)

TUZAK Bölüm 32

Selam TUZAK'çılar...

Yeni bölümü keyifle okurken yıldız ve yorum bırakmayı unutmayın.

Bölüm teşekkürleri;

jokatella , dnizArslan9 , Daphnedefne01 , kezzo05 , kitabekurdu , danialiyeva , leylesved , missskin , ElifNur841 , neoldukneolcez , Ehyeterr , mrtbas86 ve feyden destekleriniz için...

Ekrem ve Nevin bulundukları yerin neresi olduğu konusunda en ufak bir fikre sahip değillerdi. Soğuk ve büyük bir depo gibi bir yer olmalıydı burası. Başlarının tam tepesinden sarkan ampulün aydınlattığı minik bir daire hariç kapkaranlıktı her yer. Buraya nasıl geldiklerini de hatırlamıyorlardı. Son hatırladıkları şey eve gitmek için acele ettikleriydi.

Ekrem, Nevin ile eve doğru yürüdüğü süre zarfında kankasının Elif'ten hevesini almış olmasını diliyordu, kendisi de sıraya girecekti o kendini beğenmiş için. Murat yıllarca ona hayranken, Ekrem bedenine hayrandı kadının ve bir aşireti arkasına alarak bakacaktı tadına. Sonra nasıl buraya geldi işte bu konuda hiçbir fikri yoktu.

Nevin, erkeklerin o sürtükte ne bulduğunu bir türlü anlayamıyordu. Yıllarca hoşlandığı birçok erkeğin Elif'e hayran bakışlarını görmüş, nefret etmişti ondan ama Murat'ın kıza olan takıntısı, işte bu yıkmıştı Nevin'i. Murat'a aşıktı, Murat ise Elif'e takıntılı. Bir kez girse kızın koynuna anlayacaktı duygularının geçici olduğunu. İşte o an Nevin devreye girecek hem sevdiği erkeği hem de koskoca bir aşireti alacaktı avucuna. O yönetecekti insanları, herkes eğilecekti önünde. Elif'in sevdiği adamın koynunda olması düşüncesi onu rahatsız etse de dayanmıştı Nevin. Murat, Elif'i mekândan çıkarırken yüreğine taş basarak dayanmıştı. Sonrasını hatırlamıyordu hiç, buraya nasıl ve kim tarafından getirilmişti hiçbir fikri yoktu.

Nevin ve Ekrem, bir süre şaşkınlıkla etraflarına bakındılar ve içerideki ölüm sessizliğine aldanarak kimsenin olmadığına kanaat getirerek çığlıklar atarak yardım istediler önce. Elleri oturdukları sandalyelerin arkasına bağlı olduğu için ayakları ile kalkmaya çalışsalar da başarılı olamadılar. Bir saat boyunca gitgide soğuyan bu yerde çırpındılar ama ne gelen giden ne de seslerini bir duyan vardı. Bir süre sonra nefesleri buhar olurken dişlerinin takırdamasının yankısı bile katlamadıkları bir sese dönüşmüştü.

Şafak, sabaha kadar bekleyebilirdi hesap sormak için. Suçluyu bekletmek daima avantaj sağlardı bir sorguda ama evde onlara ihtiyacı olan iki kadın vardı ve sırf bu yüzden karanlıktan çıkarak yavaş adımlarla ilerledi karşısındaki ahlaksızlara. Yanlarına doğru yürürken karanlıkta parlayan buz mavisi gözlerini karşısındaki adamdan bir an bile ayırmadı. Ekrem'in korkuyla sık sık yutkunması kurtaramayacaktı onu. Karşılarına geçip bir iskemle çekti ve bacaklarını omuz hizasında açarak dirseklerini dizlerine koydu.