TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)

TUZAK Bölüm 37

Selam TUZAK'çılar...

Dinçer, Ortadoğu ve Balkanlar'ın en harika erkeği olduğunu iddia ederken ben de en hızlı bölüm atan yazarı olduğumu iddia ediciiim izninizle..

Satırlarımın arasında yorum görmek isterim canlarım..

Yeni bölümümüzü keyifle okuyun...

Leyla'yı merak edenler hikayesinin devamı çok yakında, önce şu haylazları bir tık sakinleştirmem lazım..

AysemGoren bakalım yavuz hırsızın sonunu beğenecek misin?

rolery söylediğinde haklısın, Özgür ve Kemal bile...

Bildirimler bana hiç gelmiyor ya da çok sonra geliyor canlarım dolayısıyla teşekkür bölümü yapamadım, bu bölüm hepimiz için❤❤❤

Ayşe, Şafak'ın kendisine yaslanan bedenini, burnuna dolan kokusunu o kadar özlemişti ki eğer Şafak'ın eli dudaklarını örtmeseydi çoktan yapışmıştı o haylaz dudaklara. Tam kocasının elini çekecekti ki, kapı görevi üstlenmiş dolabın yana kaydığını duydu. Kardeşlerinin neşeli bir sohbet ile içeri girdiklerini ara ara öpüştüklerini duyabiliyordu genç kadın. O da Şafak'ı öpmeyi öylesine arzuluyordu ki hele bu pas vermeyen halleri daha da çekiyordu genç kadını kendisine.

Elif ve Dinçer mahzene girdikten bir süre sonra Dinçer kendini koltuğa atarak, "Seçimi sana bırakıyorum güzelim, göster bakalım zevkini." dediğinde Elif heyecanla koştu raflara. Şafak, Ayşe'yi biraz daha geriye çekerken Elif işaret parmağını dudağının üstüne koymuş ağır adımlarla ilerleyerek raflardaki şarapları inceliyordu.

"İstediğim herhangi birini içebiliyor muyuz?" diye sordu kocasına, tek olan ürünlerden birini seçmek istemiyordu.

"Mahzen senin, istersen şarap banyosu bile yaparız."

"Birlikte mi?" diye sordu Elif yaramaz tavırlarla kocasına dönerek.

"Her şey birlikte güzelim, ölünceye dek."

Elif hızla kocasının yanına giderek uzun uzun onu öperken Ayşe ve Şafak, daha ileri gitmemelerini umuyordu. Öyle bir durumda bulundukları yerden çıkmak zorunda kalırlar ve Dinçer de bu kez gerçekten elektrikli tel döşetirdi mahzenin kapısına.

Elif, tekrar raflara dönerek mahzene girdiğinden beri ilgisini çeken şişelere yöneldi. Burada aynı şişeden oldukça fazla vardı ve bu sayede koleksiyonu yok etmemiş olurdu.

"Şafak ve Ayşe'ye de seçeyim mi bir tane, ne dersin kocacım?"

"Bilemedim şimdi. İçmek yerine birbirilerinin kafasını kırmak için kullanmasınlar sakın. Çiftliğe ilk geldiğimizdeki halleri pek aşk dolu değildi sanki." diyen Dinçer'in kendileri ile dalga geçtiğini duyan Şafak, Ayşe'ye kaç göz işareti yapıyor, bizi ne hallere düşürdün diyordu resmen.

"Umarım aşklarının kıymetini bilip sahip çıkarlar Dinçer. Ayşe onu çok seviyor ama korkuyor aynı zamanda."

Dinçer derin bir nefes aldı. "Şafak da Ayşe'ye çok âşık emin ol ama elden ne gelir ki? Koskoca insanlar kulaklarını çekecek halimiz yok."

Elif, mahzeni bir kez daha turlayarak yine aynı rafların önüne geldiğinde Şafak ve Ayşe'nin gözleri birbirlerine kenetlenmiş, onlar adına kardeşlerinin söylediği sözlerin etkisiyle kalp atışları hızlanmıştı.