Selam benim canım TUZAK'çılarım...
Duramadım ve yine yazdım..
Yeni bölümü keyifle okuyun..
Dana hiç ister miydi kuyruğu kopsun?
Kızlar hangi muhitte olduğu bile belli olmayan acayip bir karakolun nezaretinde bir saat boyunca beklediler. Beren yaptıklarının suç olduğunu haykırmaktan usanmasa da onu dinleyen kimse olmamıştı. Nezarete atılmadan önce telefonları alındığı gibi telefon hakkı da tanınmamıştı kadınlara. İkinci saatte bir memur gelerek ifadesini almaya çalışmıştı kadınların ama dört kadın da öylesine çirkefe bağlamıştı ki memur geldiği gibi hızla yanlarından kaçmış, nezaret terk edilmiş bir yapı haline gelmişti resmen.
Nihayet üçüncü saatte karakola gelen Barış sayesinde serbest bırakıldı kadınlar. Barış'ın iddiasına göre erkekler çok kızgındı ve zorla kabul etmişlerdi şikâyetlerini geri almayı. Beren her ne kadar karakol ve memurları hakkında şikâyetçi olmak istese de Barış, daha fazla saçmalık istemediğini ve bu akşam Tekirdağ'a geri döneceklerini net bir biçimde ifade ederek konuyu kapatmıştı.
Kızlar, Beren'in evine dönmesiyle destek kuvvetlerinin birinden mahrum kalacaklarının farkındaydılar ama zaten birazdan evlerine yalnız başlarına gideceklerdi zira Barış onları sırasıyla kocalarının yanına götürüyordu. Oysa davet etseler kızlar bir gece daha seve seve misafir olurlardı onların yalısında. Bir ara geceyi otelde geçirmek falan bile gelmişti akıllarına. Şimdi erkekler bu kadar sinirliyken karşı karşıya kalmak ne kadar doğruydu ki?
Gerçi en fazla ne olurdu ki? Kaan, hamile karısına kıyamazdı muhtemelen, Şafak, Ayşe'nin kıçını allık sürülmüşçesine kızartırdı ve Dinçer, yağları önüne koydurarak masaj yaptırırdı Elif'e. Yani inşallah öyle olurdu, öyle olsa iyi olurdu yani.
Elif evine girdiğinde kocasını salon camının önünde dikilmiş hararetli bir telefon görüşmesi yaparken buldu.
"İflasımızı vereceğiz, başka çaremiz yok...
Sigorta tabi ki de ödemeyecek, hırsızlığı yapan kişi karım sonuçta..
Battığımızı kabul edeceğiz mecburen..
Hayır hayır, tadım etkinliğini iptal etme, veda organizasyonu olarak düzenler veda ederiz çalışanlarımıza..."
Elif'in nabzı duydukları nedeniyle gitgide yükselirken ne kadar ileriye gittiğini şimdi daha iyi anlıyordu. Yaptıkları davranışların bu tarz bir sonucunun olacağını hiç düşünmemişti genç kadın. Dinçer, hayallerinin işine veda ediyordu üstelik hiç suçu olmadığı halde. Şimdi Elif'i asla affetmezdi. Evlendikleri günden beri geçmişi geride bırakmaları gerektiğini söylemişti kocası, benim için sadece senden sonrası var demişti ama Elif kıskançlıktan gözü döndüğünden hiç düşünmeden hareket etmiş, hiç hak etmediği bir şekilde zarar vermişti kocasına.
Dinçer telefonu kapatıp ona doğru döndüğünde genç kadın istemsizce bir adım geriye attı kokudan. Kocasının sakin görünen ifadesi aslında o kadar ürkütücüydü ki.
"Seksi ve yakışıklı profesörünle gittiğin sempozyum bitti mi?" diye sordu kocası ona doğru bir adım atarken.
"Dinçer.." dedi Elif yutkunarak ama söyleyecek bir söz bulamadığından sustu. Özür dilemesi şarapları geri getirmeyeceği gibi söylediği sözleri de değiştirmeyecekti.
"Seksi ve yakışıklı!" dedi Dinçer ona doğru bir adım daha yaklaşarak ve önündeki sehpaya bir tekme attı.
"Dinçer aslında.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)
Romanceİki kız kardeş, gizemli bir adam, bir av, kurulan bir tuzak ve değişen hayatlar.. yetişkin!!! ŞUBAT 2021 #tuzak 1.'si AĞUSTOS 2021 #romantikkomedi 1.'si AĞUSTOS 2021/ #karakter 1. KASIM 2021/ #tuzak 1. KASIM 2021/ #sevgi 1. TEMMUZ 2022/ #karakter 1...