TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)

TUZAK Bölüm 18

Selam TUZAK'çılar..

Yıldız ve yorumlarınızı bekliyorum canlar..

Bu bölüm sevgili AysemGoren için..

Keyifle okuyun..

Şafak duydukları karşısında şaşkındı. Hayatının hiçbir anında bir kadının uzun süreli seks partneri olmamıştı. Beklentinin belli olduğu tek gecelik ilişkileri olmuştu fakat kimseye bir ay düşüp kalkarız sonra da yolları ayırırız, gözüyle bakmamıştı. Ayşe'nin ikisine bu gözle bakıyor olması onun kabul edebileceği bir durum değildi. Ayşe, onun değer verdiği biriydi ve dans etmek için onu kollarına aldığı andan beri aklından çıkmıyordu. Keşke bunlar hiç yaşanmasaydı ama olan olmuştu artık. Konuşulanları duymamış gibi masaya yönelerek, "Günaydın." Dedi kızlara.

"Günaydın." Dedi kızlar hep bir ağızdan. "Kaan'ı uyandırayım hemen oturalım masaya. Ölüyorum açlıktan." Diyen Melisa bir adım atamadan Kaan çıkmıştı odadan.

"Resmen kokuya uyandım." Diyen uykulu gözleri Melisa ile kesişti. Masanın yanından ıslık çalarak geçerken birden hızlanarak Melisa'nın yanında aldı soluğu ve onu tek koluyla hiç ağırlığı yokmuşçasına kucağına aldı.

"Daha harika bir kadına aşık olamazdım. Bebeğim döktürmüşsün yine." Dedi dudağına bir öpücük kondururken. Şafak, Kaan için çok mutluydu. Gerçekten Melisa'ya aşık olmuştu ve ona bakan gözleri ışık saçıyordu. Masaya oturarak tabağına bir şeyler almaya başladı Şafak. Ardından müzeye geçerek kilitli odalardaki eserleri inceleyecekti. Buraya ne amaçla geldiyse onu yapacak, sadece işine yoğunlaşacaktı.

Ayşe, Şafak'ta bir tuhaflık olduğunun farkındaydı ama yalnız kaldıklarında konuşmaya karar verdi. Şu an Melisa ve Kaan'ın coşkulu hallerini izlemek daha keyifliydi.

"Demek verandadan Kaan'ın kucağına düştün cimcime?" diye sorarken gülüyordu Şafak.

Melisa, Kaan'ın ekmeğine bal sürerken, ki gerçekten erkeğinin kaybettiği kalorileri yerine koymaya kararlıydı, gözlerini kısarak baktı Şafak'a.

"Senin yamuğunu da unutmadım bilesin." Dedi elindeki bıçağı Şafak'a doğrulturken. Melisa'nın göz rengi için herkes yosun yeşili derdi ve aslında ailesi ismini Yosun koymak istemişti. Allah tarafından o esnada görevli nüfus memuru yanlışlık yaparak adını Melisa koymuştu. Genç kadın yosun kelimesine dayanamıyor, duyduğunda tiksiniyordu. Bunu bilen bazı arkadaşları onu kızdırmak istediklerinde Yosun ismini kullanıyordu. Şafak ise Kaan ile didiştikleri dönemde bu önemli bilgiyi Kaan'a vermekten kaçınmamış, erkek tarafı olduğunu belli etmişti açıkça.

"Fena mı oldu? Sayemde kavgayla başlayan aşkınızın ateşi harlanmış."

"Ayrıca verandadan düşmedim. Hesapladık herhalde. Orada hesaplamadığım tek şey Kaan'ın beni tahıl ambarına atmasıydı." Dedi Melisa, Kaan'ı ayıplayarak. "Ulan kucağına benim gibi şahane bir varlık iniş yapmış, neyin ambarı? Sıfır romantizm."

Kaan kaşlarını kaldırıp Melisa'ya döndü. "Ulan ben oluyorum?" diye sordu işaret parmağı ile kendini göstererek.

Melisa başını yana eğerek gözlerini kıstı. "Birimdeki kadın size Öküz Damı lakabını takınca alınma, bana alın Kaan. Paralarım seni de o kadını da. Kimse benim ayıma öküz diyemez."

Ayşe karşısındaki ikiliye gülen gözlerle baksa da aklı Şafak'ta kalmıştı. Bu kadar durgunlaşmasının bir sebebi olmalıydı. Normalde çok eğlenceli biriydi, şimdi niye böyle sessizdi ki?